27 Haziran 2015 Cumartesi

Tavuk Salatası


Tavuk salatası benim favori salatalarım arasında. Hem doyurucu hem sağlıklı ve hafif olduğundan çok sık yapıyorum.Bazen özellikle öğle öğünüm olarak bazen de akşam yemeğinde bir çeşit olarak yaparım. Görüntüsü benim cezbediyor ama ben ennn çok tadını seviyorum.

Malzemeler:
  • 1 adet tavuk göğsü
  • 2 adet közlenmiş kırmızı biber
  •  1çay bardağı haşlanmış mısır
  • 4 -5 dal taze soğan
  • Bir tutm dereotu
  • Bir tutam maydanoz
  • 1/2 limon suyu
  • Tuz
  • Zeytinyağ
Yapılışı:

Tavuk göğsü haşlanır, süzülür ve didiklenerek bir kaseye alınır. Üzerine küp doğranmış köz kırmızı biber, kıyılmış dereotu, maydanoz, taze soğan ve haşlanmış mısır taneleri ilave edilir. ( Ben konserve mısır kullandım.) En son tuz, zeytinyağ ve limon suyu ile harmanlanarak servise sunulur.

Salatamıza asıl aromayı veren taze soğan ve dereotudur, o nedenle bence bu ikisi olmadan olmaz. Diğer malzmeler zevke ve imkana göre çeşitlendirilebilir. Mesele ben bir de köz patlıcanlısını denemeyi kafama koydum :))) en kısa zamanda yapıp sizinle de paylaşıcam inşaallah :)

Afiyet Olsun.



25 Haziran 2015 Perşembe

İftar Sofrası


Senelerdir yemek blogu yazıyorum da bir iftar sofrası paylaşmamışım ona yanarım :))

Benim iftar sofralarım öyle aynalı, altın işlemeli tepsilerde sunulmuş binbir çeşit yemeklerden oluşmaz... belki de ondandır paylaşmayışım... 'krallara layık'.. 'sultanlara layık' değildir !... 

Peygamber Efendimizin, Hz. Ali Efendimizi, Hz. Fatıma anamızın, Sahabelerin sadece birkaç hurmayla tutuğu ve iftar ettiği oruçları düşünür, utanırız...

Çoğu zaman, Allahın iki garip kulunun sabırla oturup, şükürle kalktığı sofralardır.

Şükür vardır, hamd vardır, Allah ne verdiyse o vardır iftar , sahur sofralarımızda.... 

Geçtiğimiz yıllarda, iftar sofralarından hareket edemeyeck halde kalkınca karar vermştik eşimle, hafif , sade, sünnete uygun iftar sofraları kurmaya... İşte o gün bugündür sade sofralar kurarım, mesela bu soframıza başlangıç olarak yoğurtlu çorbamız vardı, beraberinde de domatesli biberli tavuk  yapmıştım ki onlar bile fazla geldi kalanını sahurda yedik:)

Gerçi tabii ki misafirimiz gelecekse belki biraz çeşidi artırırım ve tabii ki sunumlarım biraz daha özenli olur ancak en büyük üzüntüm bu sofralarımızda çoğu zaman yalnız eşimle ikimizin oluşu :( keşke gerçekten layık olanlarla paylaşabilsek ne güzel olurdu :(

Hepinize hayırlı, bereketli, şükürlü ve sofranızda ihtiyaç sahiplerinin olduğu iftarlar, sahurlar, ramazanlar dilerim. 
Sağlık, sıhhat ve afiyetle...


Kolay Tepsi Mantısı


Hamur işlerinden kaçmaya çalışsam da onlar beni zorla buluyor :)))
Annem semt pazarındaki yufkacıda tazecik yufkaları görünce sahurda, iftarda gözleme , börek yapıyım diye yufka almış :((( Suç bende mi şimdi.... :)) 
Bu yufkaları en hafif nasıl değerlendiririm diye düşünürken aklıma sosyete mantısının bir değişiği kolay tepsi mantısı geldi, iftara yapıyım dedim, iyi de yapmışım sarımsaklı yoğurt ve tereyağlı sos ile nefisti...

Bu mantıyı çay sofralarınızda ya da davet sofralarınızda bir çeşit olarak mutlaka denemenizi tavsiye ederim.

Mantımızın pişmş halinin resmi ne yazık ki yok :(( Çünkü iftara ancak yetişmişti ve takdir edersiniz ki o anda eşime dur yemeyelim de bir fotoğrafını çekiyim diyemezdim :))))

Malzemeler:
  • 2 adet yufka
İç malzemesi:

  • 150 gr kadar kıyma
  •  Bir tutam maydanoz
  • 1 adet küçük kuru soğan
  • Tuz, karabier, pul biber
Üzeri için:
  • 1 kase yoğurt
  • 4 diş sarımsak
  • 2 çorba kaşığı tereyağ
  • 1 çorba kaşığı pul biber
Yapılışı:

İlk olarak kıyma , ince kıyılmış kuru soğan ve maydanoz, tuz, karabiber ve pul biber ilavesiyle çiğden bir iç hazırlıyoruz.

Yufkalarımızı ortadan ikiye keserek 4 adet yarım yufka elde ediyoruz, her bir yufkanın geniş kısmına hazırladığımız kıymalı harçtan koyup sıkıca sarıyoruz. Ardından ikişer santimlik aralıklarka keserek iç kısımları üste gelecek şekilde yağlanmış tepsiye diziyoruz.

Önceden ısıtılmış 200 der. fırında kızarana kadar pişiryoruz. 

Daha sonra tabaklara servis yaparak üzerinden hazırladığımız sarımsaklı yoğurdu ve tereyağda yakılmış pul biber sosunu gezdirerek sunuyoruz. 

(İsterseniz tepsinin ilk sıcaklığı geçtikten sonra tabaklara paylaştırmadan tepsinini üzerine de sarımsaklı yoğurt ve tereyağ sosunu gezdirerek sunabilirsiniz.) 

Afiyet Olsun.


GÜLLAÇ


Osmanlı saray mutfağından günümüze kadar gelen bu hafif saray tatlısı ile ne yazık ki çok yeni tanıştım :( Tabiii ki Güllacı biliyordum, görüyordum da ama damak tadıma uymuyacağı önyargısıyla hiç yememiştim, ne yazık... çok hafif, hoş bir lezzetten marhum kalmışım :( 
Geçen yıl Ramazan ayında babam marketten değişiklik olsun diye almıştı da dilimin ucula ayıp olmasın diye yemiştim , işte o anda ne kadar büyük bir yanılgıda olduğumu anladım... hep böyle yapıyorum :( yemek konsunda inanılmaz önyargılarım var :)
Bu sene de Ramazan gelmeden bir hafta önce Güllaç yapraklarımı aldım ve bu sene sık sık yapıp yemeliyim dedim. Hatta ilk denememi Ramazandan bir gün önce yaptım. 
Sizlerde bu sütlü saray tatlısını mutlaka denemeli, özellikle Ramazanda tatlı tercihinizi Güllaçtan yana kullanmalısınız bence... :)

Malzemeler:
  • 8 adet Güllaç yaprağı
  • 1 lt süt
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 1 tatlı kaşığı vanilya
  • 1 çorba kaşığı gülsuyu ( isteğe bağlı )
  • 1 çay bardağı çekilmiş fındık içi
 Yapılışı:

Süt ve şekeri bir tencereye alarak kaynatıyor ve ılımaya bırakıyoruz (Soğuğa yakın ılıklıkta olacak)

Ilıdıktan sonra vanilya ve gül suyumuzu ilave ederek karıştırıyoruz.

Ardından tatlımızı yapacağımız tepsiye bir tane güllaç yaprağını iri iri kırarak üzerinden 1 kepçe sütlü şerbeti gezdiriyoruz. Bu şekilde kat kat her Güllaç yaprağını ıslatarak 4 adet güllaç yaprağını diziyoruz.

Bu aşamada 1 çay bardağı çekilmiş fındık içini yayıyoruz. Üzerine de kalan 4 adet yaprağı tek tek kırarak yine her bir yaprağı sütlü şerbetle ıslatarak kat kat diziyoruz. kalan sütlü şerbeti de en üzerinden gezdirerek tatlımızı buzdolabında dinlendiriyorz. 

Tatlımız 1- 2 saat sonra yemeye hazırdır, istediğiniz yemiş ve meyve ile süsleyerek sunabilirsiniz. Ben arasında fındık kullandığım için üzerine de  her dilimiz üzerine gelecek şekilde çekilmiş fındık, vişne taneleri ve nane yaprağı ile süsledim.

Afiyet Olsun.



9 Haziran 2015 Salı

Milföy Pastası


Küçükken mahallemizdeki pastaneden alırdık bu pastadan ... tadına doyamazdım.... Yılllar geçmişti yemeyeli...blogumu ilk açtığım günlerde aklıma düşmüştü... kıyır kıyırdı sanki milföy gibi dedim ve denedim... tam da çocukluğumdaki lezzeti yakalamıştım...
Aklıma geldikçe de sık sık yaparım ... ama nedense fotoğraflıyamamıştım bir türlü ...çünkü hep tatlı krizlerime denk gelmişti ve yapar yapmaz indirmiştim mideye :)))
Geçenlerde annem ''çaya geliyorum'' diyince hadi o pastamdan yapıyım da anne kız yiyelim dedim. Annem geldiğinde pastam hazırdı ama bu kez kafaya koymuştum fotoğrafını çekip sizinle de paylaşmalıydım :)))

Malzemeler:
  • 6 - 7 adet milföy hamuru
  • 1 çay bardağı pudra şeker
 Kreması için :
  • 2,5 su bardağı ( yarım lt ) süt
  • 1 çay bardağı şeker
  • 1 çay bardağı un
  • 1 tatlı kaşığı mısır nişastası
  • 1 çay kaşığı vanilya
 Yapılışı:

Milföy hamuru dondurucudan çıkarılarak çözdürülür. Kare olan hamurlar ortadan ikiye kesilerek eşit dikdörtgen parçalar elde edilir ve yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizilerek önceden ısıtılmış 200 der. fırında pembeleşene kadar pişirilir.

Pişme esnasnda hamurlarımız kabarakactır zaten biz de bunu istiyoruz. 
Bu arada süt, un, nişasta ve şeker karıştırılarak orta ateşte, koyu kıvamlı bir krema hazırlanır (koyu muhallebi kıvamında olmalı )ve ocaktan alınarak vanilyası ilave edilip arasıra karıştırmak suretiyle soğuması sağlanır ve  kaymak tutması engellenir, biraz ılıyınca buzdolabına alınarak soğutulur.

Fırından çıkardığımız milföyler soğuduktan sonra ortadak ikiye ayrılarak pastamızın katı oluşturulur. Milföyümüzüm bir tanesini süslemede kullanmak üzere elimizle ufalıyoruz.(Üzerine serpiştireceğiz )

Soğuyan kremamız ortadan ikiye ayırdığımız milföylerin arasına sıkılır,.arzu edilen meyve dilimleri ile süslenerek porsiyonluk pastalarımız hazırlanır. Üzerine pudra şekeri ve ufalanmış milföy serpilerek ve istenilen  meyvelerle süsülenir. ( Ben dondurucumdaki kalan vişneleri kullandım ama bazen çilek, muz, kivi de kullanırım, hattta meyve yoksa sade de yaparım :) )

Pastalarımız hazır, çay ya da meyve suyu eşliğinde ikram edebilirsiniz.
Afiyet Olsun.




2 Haziran 2015 Salı

Kabak Borani Yatağında Piliç


Ne havalı bir ismi var değil mi :))) 
Ben uydurdum :))
Son zamanlarda bu yemeği o kadar çok yapıyorum ki... çünkü sevdiğim iki lezzet bir arada Kabak Borani ve Tavuk.
Antep'in Ali Nazik Kebabını çok severim ama zahmetlidir, ben bu yemeği ona alternatif olarak uydurdum. Çok daha pratik ve onu aratmayacak kadar lezzetli..
Ali Nazik tadında... İskender havasında.. hani neye niyet ederseniz o lezzette :))) çok leziz bir yemek.
Ben çoğu zaman tek başına bir öğün olarak yerim ama davet sofralarınızda ya da çay davetlerinizde yapabileceğiniz bir lezzet.
Ayrıca diyet yapanlarında tercih edebileceği hafif bir lezzet. Üzerindeki can alıcı kızgın tereyağ detayını atlarsak gayet haif.


Malzemeler:
  • 1 adet tavuk göğsü
  • Sıvıyağ (kızartmak için )
  • 1 çorba kaşığı tereyağ (üzerine )
  • Toz kırmızı biber (üzerine )
Borani kısmı için malzemeler:
  • 2 adet kabak
  • 1 kase yoğurt
  • 2 diş sarımsak
 Yapılışı:

Önce Kabak Borani kısmını yapıyoruz
Kabaklarımız soyulur ve rendenin iri tarafıyla rendelenerek, çok az sıvıyağda suyunu salıp çekinceye kadar sotelenir. Ocaktan alınarak soğumaya bırakılır. Diğer tarafta 1 kase yoğurt ve ezilmiş sarımsak, tuz ilavesiyle karıştırılır, soğuttuğumuz kabak sote bu karışıma ilave edilir.
Daha sonra tavuk etlerimiz tercihen jülyen ( uzun uzun ) dilimlenir ve çok az sıvıyağda iyice kızartılır.

Servis tabağımızın tabanına Kabak Borani yayılır, üzerine tavada kızarttığımız tavuklar dizilir. Tavukları kızarttığımız tavaya 1 kaşık tereyağ kızdırılır, 1 çay kaşığı toz kırmızı biber ilave edilerek karıştırılır ve tabağa dizdiğimiz tavuklarımızın üzerinden ''cosss'' diye gezdirilir. :)))

Yemeğimiz hazır, afiyetle...