25 Aralık 2011 Pazar

Yulaflı Bisküvi


Bir süredir sağlıklı beslenmeye çalışıyoruz,bu sebeple hamurişlerinden ve şekerli gıdalardan uzak durmaya gayret ediyoruz. Bu konuda çeşitli yayınları takip etmekle birlikte Prof. dr. Canan Efendigil Karatay'ın Karatay Diyeti kitabını da okudum, her ne kadar 'diyet' dense de aslında bir 'yaşam tarzı'. Canan Karatay sporuyla... örnek öğün listeleriyle... ve uzak durulması gereken gıdaları gerekçeleriyle sunarak her insanın uyması gereken sağlıklı yaşam tarzını anlatmaya çalışmış eğer tam uygulanabilirse Karatay diyeti gerçekten çok faydalı, tavsiyelere uyduğum zaman hem az yiyip hem de acıkmamanın şaşkınlığını ve hafif bir bedene sahip olmanın mutluluğunu yaşıyorum ancak  her ne kadar ekmeği kessem de diğer hamur işlerinden bazen uzak duramıyorum. Ama onun da çözümünü bulmaya çalışıyorum, Karatay kitabında düşük glisemik indeksli ve lifli gıdaların önemi üzerinde özellikle durmuş ve bu anlamda yulafın mükemmel bir besin olduğuna değinmiş.

Bunu duyan eşim ' iyi o zaman ben yarın gidiyim bir çuval yulaf alıyım' dedi :))) Gerçekten de çok ciddiydi, bayılır toptan alışveriş yapmaya :))  bütün akşam 'o çuvalı nereye koyucaz, hayır ben istemem' deyip durdum ve eşim çuvalı kapıp gelmeden sabah erkenden markete koşup bir paket Eti Lifalif yulaf ezmesi aldım ve eve koşarak bu yulaflı bisküvileri yaptım. Yalnız bu bisküviler çok güzel oldu ben işin o kısmını düşünememiştim yarın eşim bir çuval yulaf alır gelirse hiç şaşmam :)))

Malzemeler:
  • 1,5 su bardağı yulaf ezmesi
  • 2 su bardağı un ( yaklaşık )
  • 100 gr. tereyağ
  • 1 çay bardağı sıvıyağ
  • 1 su bardağı pudra şekeri ( ya da esmer şeker )
  • 1 adet yumurta
  • Yarım paket kabartma tozu
  • 1' er çay kaşığı zencefil, zerdeçal ve tarçın
Yapılışı:

Tereyağ, sıvıyağ, pudra şekeri, bir fiske tuz ve yumurta krema kıvamını alana kadar mikserle çırpılır. Ardından yulaf ezmesi, un ( yavaş yavaş ), kabartma tozu ve baharatlar ilave edilerek kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde dilir. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar alınarak yuvarlanır ve avuç içi ile bastırılıp yassılaştırılarak yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizilip 170 der. önceden ısıtılmış fırında hafif pembeleşene kadar pişirilir.
Çay, süt ya da salep eşliğinde servise sunabilirsiniz.
Afiyet Olsun.


21 Aralık 2011 Çarşamba

Yoğurtlu Havuç Salatası


Bu tabaktakiler benim bugünkü öğle yemeğim :) Bir süredir sağlıklı beslenmek ve biraz da kilo vermek istiyorum o nedenle yediklerime dikkat etmeye çalışıyorum. 

Ama başaramıyorum :(
Yalnız benim suçum yok, bütün suç elinde nefis ev baklavasıyla gülerek gelen... bir başka gün ' aşkım sen seversin diye kömbe getirdim' diye sırıtan...yine başka bir gün akşam yemeğimi yediğim halde 'sana içli köfte getirdim hadi ye soğutmadan' diyip yemeğin üzerine 5 tane içli köfte yememe sebep olan eşimin :(

Malzemeler:
  • 2 adet havuç
  • 4 yorba kaşığı yoğurt
  • 2 diş sarımsak
  • Tuz, sıvıyağ
Yapılışı:
Havuçların dışları kazınarak rendelenir ve çok az sıvıyağda sotelenir. Bu arada sarımsaklar ezilir, tuz ve yoğurtla karıştırılır. Sotelenen havuçlar ılıyınca sarımsaklı yoğurtla karıştırılır ve bir süre buzdolabında soğutularak servise sunulur. Ben dondurma kaşığı ile şekillendirerek ve zeytinle süsleyerek sundum kendime :) ama siz isterseniz servis tabağına da yaybilirsiniz.

Yanında kepekli diyet bisküvi de iyi gidiyor tavsiye ederim.

Afiyet Olsun.

17 Aralık 2011 Cumartesi

Ayvalı Toplar ( Ayvalı Bon Bon )


Doğal malzemelerle yapılan atıştırmalık bon bonları çok seviyorum. Akşamları çayın yanında hem sağlıklı hem de tatlı niyetine yenebilecek en iyi tercih. Daha önce kuşburnulu, havuçlu, pekmezli... vb.çeşitlerni yapmıştım malum kış mevsiminde ayvayı bol bulunca bir de ayvalısını deneyim dedim. Hafif mayhoş çok hafif bir tatlı olmuştu.

Malzemeler:
  • 2 adet ayva
  • 1 pkt petibör bisküvi
  • 4 çorba kaşığı şeker
  • 1 çay bardağı su
  • 1 çay kaşığı tarçın
  • 1 çay kaşığı zencefil ( isteğe bağlı )
Yapılışı:
Ayvaların kabukları soyulur, temizlenir ve rendelenerek üzerine toz şeker serpilir, 1 çay bardağı su ilavesiyle kısık ateşte suyunu çekinceye kadar pişrilir. Ardından kırılmış petibör bisküvi, zencefil ve tarçın eklenerek iyice karıştırılır, soğuduktan sonra küçük parçalar alınarak yuvarlanır ve hindistan cevizine bulanıp istenirse fındık, fıstık, badem vb. yemişlerle süslenerek servise sunulur.

Afiyet Olsun.

15 Aralık 2011 Perşembe

Taze Tarhana Çorbası


Soğuk kış günlerinde sofralarınızı ısıtacak sıcacık bir çorba istiyorsanız bu nefis çorbayı özellikle tavsiye ederim.
Tarhana, bilindiği gibi Anadolumuzun doğusundan batısına her yöresinde farklı yöntem ve malzemelerle yaz mevsiminden hazırlanan kışlık bir çorbalık. Ben şimdiye kadar kendim Tarhana hazırlamadım hep hazır geldi ya da hazır aldık:) Ancak bu sene tarhanasız kaldım :(  böyle durumlarda hep domates çorbasını tarhananın yerine yapardım ama tarhanada yoğurt da olduğunu düşünerek bu çorbayı keşfettim. Sanırım artık kışlık tarhana stoklamama gerek yok çünkü artık taptaze tarhana çorbamız var.  Eğer siz de tarhana sevenlerdenseniz denemelisiniz.

Malzemeler:
  • 1 su bardağı yoğurt
  • 1 çay bardağı buğday ( aşurelik buğday )
  • 1 çorba kaşığı ( tepeleme ) un
  • 1 çorba kaşığı domates salçası
  • 1 tatlı kaşığı biber salçası
  • Sıvıyağ
  • Tuz
  • Kuru nane, pul biber, toz kırmızı biber ( üzeri için )
Yapılışı:

Un sıvıyağda hafif kavrularak çiğsi kokusu giderilir ardından salçalarımız ileve edilerek kavrulur. Daha sonra üzrine soğuk su ilave edilerek (topaklanmaması için ) çıpma teliyle karıştırılır. Bu arada bir bardak yoğurt soğuk su ilevesiyle ayran kıvamına getirilerek çorbaya ilave edilir ve bu karışım ocağa alınarak 1 çay bardağı aşurelik buğday eklenip çorbamızın kıvamını verecek kadar su ilave edilir  ve kaynayana kadar sürekli karıştırılır. Çorbamız kaynamaya başlayınca altı kısılır ve kısık ateşte buğdaylar yumuşayıncaya kadar pişirilir. ( Bu arada suyu kontrol edilerek eklenebilir.)

Çorbamız pişince üzerine yağda yakılmış kuru nane, pul biber ve toz kırmızı biber gezdirilerek servise sunulur. (Yağda yaklmış baharatlar ayrı ayrı kaselerin üzerine süslenebileceği gibi çorbamızı tamamına da ilave edilerek karışırılabilir.)

Bence Tarhana çorbası turşu ile iyi gider siz sevdiğiniz ikramlıklarla sunabilirsiniz.

Afiyet Olsun.

İncir Tatlısı


Aslında incir başlı başına bir tatlı benim için, özellikle kışın tatlı yerine atıştırmaya bayılırım ama bugün şöyle şireli, şerbetli, bir de fındıklı tatlısını yapıyım dedim.
Dediğim gibi kuru incir zaten tatlı oluğundan şekeri mümkün olduğunca az kullandım ve fındık ilavesiyle de oldukça sağlıklı bir tatlı elde ettiğimi düşünüyorum.

Malzemeler:
  • 20 adet kuru incir
  • 1 su bardağı fındık içi
  • 1 çay kaşığı tarçın
  • 2 çorba kaşığı şeker
Yapılışı:

Kuru incirler yarım saat - bir saat kadar soğuk suda bekletilerek hem biraz yumuşamaları hemde kurutma esnasında üzerinde biriken kirlerden arınması sağlanır. Ardından yıkanarak sap kısımları kesilir ve pişrime kabına tek sıra halinde dizilip 1 su bardağı su ilave edilerek kısık ateşte suyunu çekene kadar pişirilir. Suyunu çekince üzerine 2 çorba kaşığı toz şeker ve bir çay kaşığı tarçın serpilir ve tekrar 1 su bardağı su ileve ederek  yine kısık ateşte ve kapağı kapalı olarak şerbeti koyulaşana kadar pişirilir.
Tatlılarımız pişince soğuması beklenir ve soğuduktan sonra incirlerin arası bıçak yardımıyla sandviç gibi kesilerek birer tatlı kaşığı çekilmiş fındık konarak servis tabağına dizilir üzerinden de şerbeti gezdirilerek sunulur.

Afiyet Olsun.

12 Aralık 2011 Pazartesi

Mercimekli Bulgur Pilavı


Bulgurla yapılan herşeye bayılırım. Bu nedenle sık sık çeşit çeşit bulgur pilavı yaparım... sadesi, salçalısı, domates biberlisi... bugün de mercimeklisi.

Malzemeler:
  • 2 su bardağı bulgur
  • 1 su bardağı haşlanmış yeşil mercimek
  • 1 adet kuru soğan
  • 1 tatlı kaşığı biber salçası
  • 1 tatlı kaşığı domates salçası
  • Tuz, pul biber, kekik, kimyon
  • Sıvıyağ
Yapılışı:
Kuru soğanlar minicik doğranır ve sıvıyağda sararana kadar sotelenir ardından salça ve baharatlar ilave edilerek kavrulur daha sonra haşlanmış mercimek ve bulgur eklenerek bir iki kez çevrilir ve üzerini geçecek kadar sıcak su ve tuz ilavesiyle suyunu çekene kadar pişrilir.

Ben bulgur pilavı eşliğinde kuru soğanı çok severim eğer siz de seviyorsanız tavsiye ederim.

Afiyet Olsun.


9 Aralık 2011 Cuma

Portakallı & Kuşüzümlü Kereviz


Kereviz kışın sık sık kullandığım bir sebze en çok da yoğurtlu salatasını severim . Bugün şu meşhur Portakallı Kerevizi bir de ben yapıyım dedim. Açıkçası ben portakalın ne tadını ne de kokusunu aldım, tadı benim her zaman yaptığım klasik zeytinyağlı kerevizin tadıydı, hatta yerken bir ara ' tüh bizim portakal araya gitti ' bile dedim :)) Kuş üzümleri ise benim ilavem, her zaman bezelye kullanırdım bu kez hadi bir değişiklik olsun dedim iyi de yapmışım :)

Malzemeler:
  • 2 adet orta boy kereviz
  • 1 adet iri havuç
  • 1 adet kuru soğan
  • 1 adet portakal
  • 3 - 4 damla limon suyu
  • 1 avuç kuşüzümü
  • Zeytinyağ
  • Tuz
Yapılışı:

Kerevizlerimiz soyulur ve kararmaması için limonlu suda bekletilir. Bu arada kuru soğanlar minik havuçlar da küp küp doğranarak birlikte zeytinyağında kavrulur. Soğanlar hafif sararmaya başlayınca küp küp doğranmış kerevizler ilave edilerek 2 - 3 dak. sotelenir. Daha sonra ayıklanıp yıkanmış kuşüzümleri, 1 adet sıkılmış portakal suyu, tuz, sebzelerin üzerini geçecek kadar sıcak su ve kerevizlerin karamasını önlemek için 3 - 4 damla limon suyu ilavesiyle kısık ateşte pişirlmeye bırakılır. Yemeğimiz pişince üzerine kıyılmış kereviz yaprakları serpilerek ocaktan alınır ve soğuması için dinlendirilir.
Soğuduktan sonra arzuya göre limon eşliğinde serise sunulur.

Afiyet Olsun.

7 Aralık 2011 Çarşamba

AŞURE


Aslına bakarsanız hazır aşureler çıktı çıkalı aşure yemek için ne Muharrem ayını bekliyoruz ne de Muharrem ayında evde aşure yapıyoruz. Alıştık hazıra ne zaman canımız çekse hazır toz karışımları pişirip afiyetle yiyoruz.
Ama bu sene güzellllceee aşuremi kendim yapıp , dağıtmak istedim. Pişirdim...süsledim...dağıtım... gerçekten insanın kendi yaptığı bir şeyi paylaşmanın verdiği haz bambaşka bir duygu. Bugün, hani kendi çapında küçük bir kazan aşure pişirmiş ve bunu paylaşmış olmanın verdiği huzur, mutluluk ve hazla uçuyorum :))
Malzemeler:
  • 3 su bardağı buğday
  • 1,5 su bardağı haşlanmış nohut
  • 1,5 su bardağı haşlanmış kuru fasulye
  • 1 su bardağı çekirdeksiz kuru üzüm
  • 1 çay bardağı kuş üzümü
  • 10 adet kuru kayısı
  • Toz şeker ( 1 kg kadar )
  • 2 çorba kaşığı susam
  • 2 çorba kaşığı gül suyu
  • 1 çay kaşığı tuz
  • 1 çorba kaşığı bal
  • 2 çubuk tarçın
  • 8 - 10 adet karanfil
  • 2 çorba kaşığı buğday nişastası
  • Kuru yemiş çeşitleri ( süslemek için )
  • Nar ( süslemek için )
  • Yeteri kadar su
Yapılışı:
Nohut ve kuru fasulye akşamdan ayrı ayrı sularda ıslatılır ve sabah yine ayrı ayrı sularda haşlanır. ( Daha önceden haşlayıp derin dondurucuda sakladığınız nohut ve fasulyeler de olur. ) Buğday büyük bir tencereye alınır beraberinde çubuk tarçın ve karanfiller atılarak bol su ile yavaş yavaş iyice yumuşayana kadar pişirilir. Buğdayların pişmesine yakın ayıklanıp yıkanmış üzümler ilave edilir. Ardından yine yıkanmış ve minik minik doğranmış kayısılar eklenir en son haşlanmış nohut ve kuru fasulye ilave edilerek çorba gibi olacak şekilde yeteri kadar suyu tamamlanarak şekeri eklenir. ( Bu aşamada damak tadı devreye girer tadına bakarak istediğiniz kadar şeker ilave edebilirsiniz. ben kesin bir ölçü veremiycem ama sanırım 1 kg kadar şeker kullandım. ) Daha sonra susam, bal ve gül suyu ilave edilerek karıştırılır. Bütün malzemeler istenilen kıvamda pişince 2 çorba kaşığı buğday nişastası 1 su bardağı soğuk suda ezilerek yavaş yavaş tencereye ilave edilir ve karıştırılarak bir taşım kaynatılıp ocaktan alınır.
( En son çubuk tarçını ve istersek karanfilleri tencereden çıkarmayı unutmayalım )
Sıcak sıcak kaselere paylaştırılır, bir süre ılıyıp üzeri kaymak tuttuktan sonra arzu edilen malzemelerle süslenerek sevdiklerimize ikram edilir.

Afiyet Olsun.

2 Aralık 2011 Cuma

Alman Pastası



Bu küçük,tombul,pofidik pastacıkların hatırası taaaa küçüklüğüme dayanır... :) Ben küçükken annemle babam işten gelirken evimizin yakınındaki Gülengözler Pastanesinden :)  bu minik pastacıkları alırdı, onların üzerinde çikolata olurdu ve ben çokk severdim.

Uzun süredir bu pastacıkları kendim yapmayı kafaya koymuştum birkaç blogda tariflere baktım en sonunda kendi tarifimi kendim uyduruyum dedim ve sonuç gayet başarılıydı.

Malzemeler:
  • 2 su bardağı un
  • 1 çay bardağı süt
  • 1 çay bardağı sıvı yağ
  • 1 yumurta
  • 1 tatlı kaşığı kuru maya
  • 2 çorba kaşığı toz şeker
  • Hindistan cevizi ve pudra şekeri ( üzeri için )
Kreması için:
  • 2,5 su bardağı süt
  • 1 yumurta sarısı
  • 1 çorba kaşığı un
  • 1 çorba kaşığı nişasta
  • 1 çay bardağı şeker
  • 1 pkt vanilya
Yapılışı:

Hamur için unun ortası açılır ve sıvıyağ, yumurta, süt ve kuru maya konularak karıştırılır ve kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde edilir. Hamurun üzeri nemli bir bezle örtülerek ılık bir ortamda mayalanması için bekletilir. Yaklaşık 45 dak.kadar bekledikten sonra hamurdan yumurta büyüklüğünde parçalar koparılark yuvarlanır ve yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizilerek üzerlerine hafif bastırılıp yassılaştırılarak tekrar mayalanmaya bırakılır. Hamurlar kabarınca 200 der. önceden ısıtılmış fırında kızarıncaya kadar pişirilir.

Bu arada süt, un, nişasta, yumurta sarısı ve şeker bir kaba alınır ve kaynayıncaya kadar karıştırlıarak katı muhallebi kıvamında krema hazırlanır. İstenilen kıvama ulaşınca ocaktan alınır ve vanilyası ilave edilerek arasıra mikserle çırparak soğutulur.

Fırından çıkan minik pastacıklar bir süre soğutulduktan sonra hafif üstten alta doğru verev gelecek şekilde kesilir ve bu aralar soğutulmuş krema ile doldurulur üzerine hindistan cevizi ve pudra şekeri serpilerek bir süre buzdolabında soğutulduktan sonra servise sunulur.

Afiyet Olsun.




1 Aralık 2011 Perşembe

Trabzon Hurması ( Cennet Hurması ) Tatlısı


Geçtiğimiz akşam eşimin getirdiği hurmaları, sade yersek kalorisi az olur diye:)) tahin, pekmez ve fındıkla lezzetlendirdim.

Malzemeler:
  • 4 adet yumuşak Trabzon Hurması
  • 2 çorba kaşığı tahin
  • 2 çorba kaşığı pekmez
  • 2 çorba kaşığı dövülmüş fındık
Yapılışı:
Hurmaların kabukları soyularak iri parçalar halinde kesilir. Tabaklara paylaştırılarak üzerine tahin, pekmez gezdirilir ve en son dövülmüş fındık serpilerek servise sunulur.

Afiyet Olsun.

24 Kasım 2011 Perşembe

Çaydanlık Kireci Nasıl Temizlenir ?

Ülkemizde sular maalesef kireçli, başta çaydanlıklarımız olmak üzere hergün kullandığımız mutfak malzemelerimiz, su ısıtıcılarımız kireçle kaplanıyor bu da hem suyun tadını bozuyor hem de suyun geç ısınmasına sebep olarak gerek su ısıtıcılarda ve gerekse çaydanlıklarda fazla enerji tüketimine sebep oluyor. Ayrıca bir o kadar da çirkin bir görüntü ortaya çıkıyor.
Daha önceleri marketlerde satılan kireç çözücülere sarılırdık, bir kutu yetmez 2 kutu alırdık ancak hem ucuz hem temiz ve hem de çevreye zarar vermeden doğal bir yöntem öğrendim. Uzun süredir uygulamaktayım ve çok çok memnunum.
Ana malzememiz: Limontuzu
Kireçlenen çaydanlık yada her ne ise içine bir çorba kaşığı limon tuzu atıyoruz ve kabı dolduracak kadar da soğuk su ile üzerini tamamlayıp kaynamaya bırakıyoruz. Kaynadıkça kireçlerden eser kalmadığını ve tertemiz, miss gibi, ilk alındığı günkü gibi parlayan çaydanlıklarınıza kavuşuyorsunuz.
Kireçler çözülüp de işlem bitince içindeki limontuzlu suyu boşa dökmeyin banyo, wc ve mutfak lavobalarınızın tıkanan deliklerini temizlemekiçin sıcak sıcak su giderlerinize dökün oraların da açıldığını göreeksiniz.
Ben uyguluyorum ve faydasını görüyorum.Sizlerle de paylaşmak istedim :)

21 Kasım 2011 Pazartesi

Hindistancevizli Bonbon Toplar


Bu şirin bonbonları Bayramda yapmıştım :) geldik gittik yedik...geldik gittik yedik...
Aslında  ana malzemesi krema, süt tozu ve tabiii ki hindistancevizi ama ben minicik bir paket kremaya 2,5 - 3 TL vermeye kıyamayınca puding kullandım çok güzel oldu :)

Malzemeler:
  • 1 su bardağı pişririlmiş puding ( ben hindistancevizli puding kullandım ) ya da 1 kutu krema
  • 1 su bardağı süt tozu
  • 2 su bardağı hindistancevizi ( ayrıca 2 yemek kaşığı da üzeri için gerekli )
  • 2 çorba kaşığı pudra şekeri
Yapılışı:
Puding üzerindeki tarife göre pişirilir ve 1 küçük su bardağı ayrılır ( geri kalanları puding olarak yenmek üzere kaselere paylaştırılır. Bize sadece 1 su bardağı puding  lazım. ) Soğutulmuş pudinge hindistancevizi, süt tozu ve pudra şekeri ilave edilerek iyice karıştırılarak buzdolabına kaldırılır biraz katılaştıktan sonra ceviz büyüklüğünde parçalar alınarak toplar yapılır ve hindistancevizine bulanarak üzeri istenilen malzemelerle süslenir. Ben bayramda çocuklar için aldığımız minik renkli şekerlerle süsledim. fındık, fıstık gibi yemişlerle de süslenebilir. Bir süre buzdolabında bekletilirse daha güzel bir lezzet oluyor.

Afiyet olsun.

15 Kasım 2011 Salı

Soğan Çorbası


Anadolumuzda çok ciddi bir kuru soğan kültürü olmasına rağmen Soğan Çorbasını bir Fransız yemeği olarak duymam beni şaşırttı.Hani ben kuru soğanı sanardım ki bir biz yeriz. Hatta şöyle yumruğumuzla vurup, kırar ve yemeklerin yanına bir biz katık ederiz diye düşünürdüm. Bu anlamda Soğan Çorbasının bizim yemeğimiz olmadığına ve benim bu çorbayı bugüne kadar hiç tadmamış olmama şaşırdım. Bu çorbanın tadına varınca da bu güne kadar denememiş olmama üzüldüm.
Özellikle soğuk kış günlerinde tercih edilmesi gereken bir lezzet.
Her ne kadar Fransızlar bu çorbayı kırmızı şarap ilavesiyle yapsalarda ben kendi damak tadıma uydurdum ve Anadolu usulü bol naneli ve acılı nefis bir çorba elde ettim.

Malzemeler:
  • 3 adet orta boy kuru sğan
  • 1 adet havuç ( benim ilavem )
  • 1 çorba kaşığı un
  • Sıvıyağ
  • Kuru nane, pul biber ( üzeri için )
Terbiyesi için:
  • 1 adet yumurta sarısı
  • 1/2 limon suyu
Yapılışı:
Kuru soğan yarım halkalar halinde ince ince doğranır, havuç rendelenir ve birlikte sıvıyağda sotelenir. Soğanlar saramaya başlayınca 1 kaşık un eklenerek hafif kavrulur ve önce soğuk ( un topaklanmasın diye ) sonra sıvak su ilavesiyle tuz serpilerek  kaynayana kadar karıştırılmak suretiyle pişirilir. Kaynadıktan sonra kısık ateşte havuçlar yumuşayana kadar pişirilir ocaktan almaya yakın yarım limon suyu ile çırpılmış yumurta sarısı yavaş yavaş çorbaya ilave edilir ve karıştırlır. Bir taşım kaynatılarak ocaktan alınır.

Servise sunarken, yağda kızdırılmış kuru nane ve pul biber üzerinden gezdirilerek ikram edilir.

Afiyet olsun.

17 Ekim 2011 Pazartesi

Elma Kurusu

Eylül ayının başlarıydı, eşim elinde kocamann bir poşet elmayla geldi... Arkadaşı kendi bahçelerinden toplamış, tamamen organik, miss gibi, makyajsız, ilaçlarla forma sokulmamış, eciş bücüş hatta kurtlu bir sürü elmalarımız olmuştu:)
Yalnız, gelgelelim iki kişini bu elmaları bitirmesi imkansızdı ben de bir güzel soydum, çekirdeklerini temizledim, minik minik dilimledim ve temiz beyaz bezlerin üzerine serdim. Kabuklarını da atmaya kıyamadım onları da yanına serdim yaklaşık 4 - 5günde kurudular ve şimdi gidip gelip atıştırıyoruz. Çay demlerken içine birkaç tane kabuklarından atıyorum miss gibi kokuyor. İnşallah kışın da hoşafını yapmayı düşünüyorum.

Bu arada önemli bir hatırlatma yapmak istiyorum, elmaları kututurken bol güneşli ve açık bir havada kurutmak gerekiyor aksi taktirde oksitlenmeyle birlikte renginde hızla bir kararma ve tadında sirkeleşme başlayabiliyor. ( Bunu da deneyerek tecrübe ettim maalesef :(  )
Siz de yapın Afiyet Olsun :)

16 Ekim 2011 Pazar

Damla Sakızlı Zerdeçallı Kurabiye



Misss gibi kokan, lezzetli mi lezzetli nefis kurabiyelerimiz vardı...hepsi hemen bitti :( ... çünkü yedik... napalım dayanamadık hepsini yedik :) Ne diyet dinledik ne bişey :( Ama karar verdik artık hamurişi yok.... ya da çok az var :)
Bloglarda gördüğüm pudingli kurabiyeler aklımı çeldi, evde de damlasakızlı muhalebi karışımı vardı... yapıyım mı yapmayım mı derken yapmışım da yemişiz bile :) Ama insaflı davrandım şekerimizi fırlatmasın diye zerdeçal kullandım :)

Malzemeler:
  • 1 pkt damlasakızlı muhallebi ( hazır toz karışım )
  • 2 çorba kaşığı pudra şekeri ( silme )
  • 2,5 su bardağı un
  • 1 tatlı kaşığı zerdeçal ( isteğe bağlı )
  • 1 su bardağı sıvı yağ
  • 1 pkt kabartma tozu
Yapılışı:

Un, hazır muhallebi karışımı ( toz olarak ), pudra şekeri, toz zerdeçal ve kabartma tozu karıştırılır ardından sıvıyağ ilave edilerek pürüzsüz bir hamur elde edinceye kadar yoğrulur ( ilk başta hamur toparlanmıyacak sanabilirsiniz ama korkmayın tostoparal oluyor :)  Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparılarak yuvarlanır ve yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizilerek önceden ısıtılmış 170 der fırında kurabiyeler çatlayana kadar, beyaz kalacak şekilde pişirilir. ( Kurabiyeler çatlar çatlamaz fırından çıkarılmalıdır yoksa sert ve kuru olur.)

Çay ya da kahve eşliğinde servise sunabilirsiniz.

Afiyet Olsun.

11 Ekim 2011 Salı

Seferihisar Mantısı

Bu nefis mantıyı geçtiğimiz günlerde yöresel lezetler sunan bir programda görmüştüm, bana çok ilginç geldi... bizim insanımız elinde evinde ne varsa onu değerlendirerek şahane lezzetler ortaya çıkarıyor. Acelece bir kağıda yazdığım tarifi bugün denedim ve şimdiye kadar böyle bir lezzeti bilmediğim için üzüldüm :(

Seferihisar, fastfoodlara karşı slowfood ( yavaş yemek ) anlayışıyla oluşturulan ve yavaş şehir sloganıyla hareket eden ve belli kriterlerle dahil olunan bir oluşumun üyesi olarak yöresel ve geleneksel değerlerini yaşatmaya çalışan bir kent. Bu anlamda yöresel lezzetlerini yaşatmaya ve ziyaretçilerine sunmaya özen gösteren restorantları ile meşhurmuş, ben henüz gidip görmedim ama mantısını denedim sizlerede tavsiye ederim.

Malzemeler:
* 2 adet yufka
* 1 su bardağı haşlanmış nohut
* Bir tutam maydanoz
* Tuz, pul biber, kekik, kimyon
* Sıvıyağ ( kızartmak için )

Yapılışı:
Haşlanmış nohutlar blendrdan geçirilerek ezilir, tuz ve damak tadına göre diğer baharatlar ve kıyılmış maydanoz ilave edilerek karıştırılır.

Yufkalar tezgaha serilir ve 16 eşit parça olacak şekilde ( 2 yufka 32 parça olacak ) sigara böreği gibi üçgen parçalar kesilir. Her bir parçaya bir tatlı kaşığı ezilmiş nohutlu karışım konarak sigara böreği gibi sarılır ve kızgın sıvıyağda kızartılır.

Üzerine sarımsaklı yorurt ve yağda yakılmış kırrmızı bibber gezdirilerek servise sunulur.

Afiyet Olsun.

28 Eylül 2011 Çarşamba

Kabaklı Bulgur Pilavı

Kabak, aslında çok da sevdiğim bir sebze değil :( sağlıklı beslenmek, sebze yemiş olmak adına zaman zaman aldığım ve zoraki kıymalı, nohutlu yemeğini yaptığım bir sebzeydi.... taaa ki salatasını yiyene kadar ( salatanın tarifi daha sonra ... çünkü yapar yapmaz öyle bir saldırıyorum ki.... henüz resmini çekecek kadar bile sabredemedim :)).... İşte böyle böyle sevdim kabağı şimdi de pilavını denedim o da çok güzel oldu... değişik lezzetler denemek isteyenlere tavsiye ederim.



Malzemeler:

* 2 adet kabak

* 1 su bardağı pilavlık bulgur

* Tuz, Sıvıyağ


Yapılışı:


Kabukları kazınıp rendelenen kabaklar sıvıyağda suyunu salıp çekinceye kadar sotelenir ardından bulgur ilave edilerek biraz kavrulur en son tuz ve üzerini geçecek kadar sıcak su ilave edilerek kapağı kapatılıp, çok kısık ateşte pişirilir.


Ayran eşliğinde servise sunulabilir. Afiyet Olsun.






10 Eylül 2011 Cumartesi

Fırında Kızartma


Kızartma yemeyli neredeyse 2 sene falan olacak :( çok sevmeme rağmen yağlı olduğu için uzak durmaya çalışıyorum. Bugün, sık sık yaptığım Meksika Patates ( Elma Dilim Patates ) usulüyle karışık kızartma yapabileceğimi düşünerek evdeki sebzelerden dilimleyip çok az yağ ile harmanladım, fırına sürdüm ve kızartma olayını artık bu şekilde çözdüğümü düşünüyorum :)

Malzemeler:
  • 1 adet kabak
  • 1 adet patlıcan
  • 2 adet patates
  • 2 adet sivri biber
  • Zeytinyağ
  • Tuz, kekik
Yapılışı:

Bütün sebzelerin kabukları soyularak ( patlıcanlar pijamalı olarak ) kuşbaşı dilimlenir, üzerinden çok az zeytinyağ gezdirilir, tuz ve kekik serpilerek yağlıkağıt serilmiş fırın tepsisine yayılır ve önceden ısıtılmış 200 der. fırında kızarana kadar pişirilir.

Arzuya göre üzerine sarımsaklı yoğurt ya da domates sos gezdirilerek servise sunulabilir.

Afiyet Olsun.

13 Ağustos 2011 Cumartesi

Şeftalili Sürpriz Puding

Bu tatlı gerçekten benim için de sürpriz oldu :)) İki renkli puding yapmaya çalışırken ikinci katı biraz hızlı dökünce iç içe geçen, böyle nefis bir görüntü çıktı :)

Şeftalili Puding Malzemeleri:

* 2,5 su bardağı şeftali suyu ( hazır da olabilir )
*1,5 çorba kaşığı nişasta

Sade Puding Malzemeleri:

* 2,5 su bardağı süt
* 1,5 çorba kaşığı nişasta
* 1,5 çay bardağı şeker

Yapılışı:

İlk olarak şeftali suyu ve nişastayı karıştırarak ince puding kıvamında kaselerimizin yarılarına kadar doldurarak paylaştırıyoruz.

Kaselerimizi oda sıcaklığında donması için beklerken sade puding için süt, şeker ve nişastayı karıştırarak yine ince puding kıvamında pişiriyoruz. Pudinglerimizi şeftalili pudinlerimizin üzerine hızlıca ( hafif sert ) dökerek şeftalili kısmın içinde kalmasını sağlıyoruz.

Ardından buzdolabında soğutarak servise sunacağımız zaman ters çevirip üzerine arzuya göre çikolata sos ilavesiyle ikram ediyoruz.

Pudinglerimizin kaseden kolayca ters çevrilmesi için öncden kaselerimizi ıslatmakta fayda var.

Şeftali suyu zaten tatlı olduğu için Şeftalili pudingi yaparken şeker ilave etmiyoruz. Ayrıca hazır paketlerdeki şeftalii suyunu kullanabileceğiniz gibi hazır toz karışım içeceklerden de hazırlayabilirsiniz. Ben 'Nazo' marka şeftalili toz içeceklerden hazırladım.

Afiyet Olsun.

11 Ağustos 2011 Perşembe

Geleli Kebabı ( Tavuklu Geleli Kebabı )

Geleli Kebabı, Malatya'nın unutulmaya yüz tutmuş yemeklerinden biri, okkk eskilerde şehir merkezindeki lokantalarda aranan lezzetlerdenmiş ancak şimdilerde neredeyse adını bile bilen yok :(

Orjinalinde kuzu etiyle yapılan bir yemek ancak benim hazırda tavuk etim vardı. Benim yemeğimde 'Tavuklu Geleli Kebabı' oldu :)

Gazi Antep'in meşhur Ali Nazik Kebabını andırsa da farklı ve denenmesi gereken bir lezzet... ben denedim ve şimdiye kadar böyle bir lezzetten mahrum kaldığım için üzüldüm :(



Malzemeler:
  • 4 adet patlıcan
  • 1 adet tavuk göğsü
  • 2 adet sivri biber
  • 1 adet domates
  • 1 çorba kaşığı tereyağ
  • Sıvıyağ
  • Tuz

Yapılışı:

İlk olarak patlıcanlarımız közlenir.

Diğer taraftan tavuk eti kuşbaşı doğranır ve sıvıyağda kavrulur kızarmaya başlayınca parmak doğranmş sivribiberler ilave edilerek birlikte kızarana kadar pişirilir daha sonra kabukları soyularak minik doğranmış domates ilave edilerek domatesler suyunu çekinceye kadar pişirilir.

Közlenen patlıcanların kabuğu soyularak bıçakla kıyılır ve 1 çorba kaşığı tereyağ tavada eritilerek közlenmiş patlıcanlar ilave edilir ve çok az sotelenerek servis tabağının tabanına patlıcan yayılır. Üzerine tavuklu karışım yayılır ve tavada kalan sosu da üzerinden gezdirilerek servise sunulur.

Afiyet Olsun.




30 Temmuz 2011 Cumartesi

Teflon Tavada Tavuk Şiş

Baktım aşırı sıcaklardan dolayı pikniğe gideceğimiz yok... evde de mangal yakamam... canım da ızgara bişeyler çekti.... ben de teflon tavada tavuk şiş yapıp kendi kendime piknik yaptım :))



Malzemeler:

  • 1 adet tavuk göğsü
  • 1 adet domates
  • 2 adet sivri biber
  • Tuz, pul biber
  • Zeytinyağ

Yapılışı:

Tavuk etleri kuşbaşı, biberler 1 cm, domatesler küp küp doğranır. Tuz zeytinyağ ve pul biber ilave ederek harmanlanır, çöp şişlere sırayla dizilerek ve ısıtılmış teflon tavada çevrile çevrile pişirilir.

Tavanız çok büyük değilse çöp şişler uzun gelebilir, tavukların tavaya temas etmesi gerektiğinden şişlerinizi kırarak kısaltabilirsiniz ( ben öyle yaptım :)

İstenilen garnitür ve ayran eşliğinde servise sunabilirsiniz.

Afiyet Olsun.

26 Temmuz 2011 Salı

Güveçte Et ( Güveçte Testi Kebabı )

Toprak kapta ağır ağır pişen yemeklerin lezzeti ayrı oluyor. Her ne kadar düdüklü tencereler işimizi kolaylaştırsa da güveçte pişen bir etin ya da yemeğin tadı başka.

Yozgat'ın Meşhur Testi kebabını hepimiz biliriz. Et çeşitli sebzelerle harmanlanıp testiye doldurulup fırında pişirilir.. sonra işin hem güzel hemde kötü yönü testi kırılarak lezzete kavuşulur... benim kırmaya kıyabileceğim bir testim olmadığından ve evde ocakta pişireceğim için yeni güvecimde pişirdim.


Malzemeler:


  • 1 kg kuşbaşı et ( ben dana eti kullandım )

  • 2 adet domates

  • 4 adet sivir biber

  • Tuz, kekik, pul biber

  • Sıvıyağ

  • Kibrit kutusu kadar kuyruk yağı ( şart değil )

Yapılışı:


Et çok iyi yıkandıktan sonra süzdürülerek derin bi kaba alınır, iri doğranmış domates ( kabukları soyulmadan ), parmak parmak doğranmış sivri biber, tuz ve diğer baharatlar ilave edilir, üzerinden çok az sıvı yağ gezdirilerek iyice harmanlanıp önceden ısıtılmış toprak kabımıza alınarak üzerinden minicik doğranmış kuyruk yağları serpiştirilir ve hava almayacak şekilde aleminmyum folyo ile kapatılarak kapağı kapatılır ve ocağın en küçük bölmesinde en kısık ateşte 2 saat pişirilir.


Arzuya göre yanında bulgur pilavı yapabilirsiniz, ayran eşliğinde servise sunulabilir.


Afiyet Olsun.


Yemeğimiz etin kendi suyu ve domatesin suyu ile pişecek su ilave edilmeyecek yemekpiştiğinde sulu bir yemek oluyor. Ayrıca güvecinizin kağaı yoksa aleminyum folyo ile kapladıktan sonra üzerine büyük bir tencere koyarak hava sızmasını önleyebilirsiniz.


20 Temmuz 2011 Çarşamba

Zeytinyağlı Biber Dolması

Zeytinyağlı lezzetleri çok seviyoruz. Ben kahvaltıda bile seve seve yerim...

Aslında zeytinyağlıları genelde hanımlar, dolapta bulunsun bir misafir gelince hazır olur diye yaparlar ama bizim evde durum pek öyle olmaz... çünkü misafire kalmaz :) kahvaltıya bile zar zor saklarım :)


Ben zeytinyağlıları Doğu usulünde salçalı ve acılı olarak daha çok seviyorum... hernekadar gurmeler ( ! ) zeytinyağlılarda acı va salça bulunmaz dese de ben yapıyorum ve nefis oluyor...


Malzemeler:


  • 15 adet dolma biber ( küçük boy )

  • 1 su bardağı pirinç

  • 1 adet kuru soğan

  • 1 tatlı kaşığı biber salçası

  • 1 çorba kaşığı domates salçası

  • Bir tutam maydanoz

  • Zeytinyağ

  • Tuz, kekik, pul biber, kuru nane

  • 1 adet domates ( kapak olarak )

Yapılışı:

Kuru soğanlarımızı minik doğrayıp zeytinyağında hafif saratıyoruz ardından salçalarımızı ekleyerek kavuruyoruz. Daha sonra ayıklayıp yıkadığımız pirincimizi ilave ederk karıştırıp ocaktan alıyoruz. İnce kıyım maydonoz, tuz ve diğer baharatlarımızı ekleyerek harmanlayıp soğumaya bırakıyoruz.

Bu arada baş kısımlarını kesip içlerini temizleyerek biberlerimizi hazırlıyoruz.

Soğuyan içimizden biberlerin üzerindebiraz boşluk kalacak şekilde bastırmadan doldurarak ağızlarını domates dilimleriyle kapatıp tenceremize diziyoruz. Hepsi tamamlanınca dolmalarımızın üzerini porselen bir tabak ya da dolma taşı ile ağırlık koyarak üzerinden 1 su bardağı kadar sıcak su gezdirerek çok kısık ateşte 35 - 40 dak. kadar pişiriyoruz.

Soğuduktan sonra servise sunabiliriz.

Afiyet Olsun.


7 Temmuz 2011 Perşembe

Dondurmalı Pasta ( Limonata Sos Eşliğinde )

Kesinlikle, bu pasta bizim Lezzethanemizde yaza damgasını vurmuş durumda :) Yani hergün yapsam koca bir pastayı eşim ve ben bir oturuşta yeriz.... ( hatta yedik bile :) Uzun zamandır aklımdaydı parfe ve keki birleştirip bir pasta haline dönüştürmek, sonunda yaptım ve muhteşem bir lezzet yakaldım. Şiddetle tavsiye ediyorum. :)

Özellikle belirtmek istediğim birşey daha var bu pasta çokkk ekonomik. Ben pasta tabanını BİMden 2,5 Tl ye aldım tek katını kullandığımız için maliyet yarıya düşüyor. bunun dışında 1 pkt. krem şanti ve biraz süt kullanıyoruz yani toplam en fazla 3 Tl ye malolan bir pasta.

Malzemeler:

1 adet pasta keki ( tek katı kullanılacak )
1 poşet toz krem şanti
1,5 çay bardağı süt
1 limon kabuğu rendesi

Limonata sos için:

1 su bardağı limonata
1 tatlı kaşığı nişasta
Yapılışı:

Pasta kekimizin tek katını şekerli ya da sütlü su karışımıyla ya da benim yaptığım gibi pekmezle, fırça yardımıyla ıslatıyoruz.

Krem şantiyi 1, 5 çay bardağı süt ile köpük köpük olana kadar çırpıyoruz. Ardından Limon kabuğu rendesini ilave ederek tekrar çırpıp pasta kekimize, tamamını kalın bir tabaka halinde yayıyoruz. İyice donana kadar buzlukta ( derin dondurucuda ) bekletiyoruz.

Bu arada eğer soslu ikram etmek isterseniz Limonata sosunu hazırlıyabilirsiniz. Bunun için :

1 su bardağı limonataya 1 tatlı kaşığı nişasta ilave ederek sürekli karıştırmak suretiyle pişiriyoruz. Kaynamaya başladıktan 1 dak. sonra ocaktan alarak arasıra karıştırarak soğumaya bırakıyoruz.

Pastamız iyice donunca, dilimleyerek arzuya göre limonata sos ilavesiyle servise sunuyoruz.

Afiyet Olsun.


6 Temmuz 2011 Çarşamba

Kır Pidesi ( Isırgan Otlu )



Bir ara Kır Pidesi çok meşhur olmuştu, biz de annemle gider sık sık yerdik, ben ıspanaklı ve patateslisini çok severdim... ama nedense onun da modası geçti... ben de unutmuştum geçenlerde başka birşey için hamur mayalayınca tepsinin bir kenarına da iki tane Kır Pidesi sıkıştırveriyim dedim :) ama maalesef unutup ikisini de kaşarladığım için ben yiyemedim :(


Malzemeler:


  • 2 su bardağı un

  • 1 çay bardağı süt

  • 1 çay bardağı su

  • 1 tatlı kaşığı kuru maya

  • 1 adet yumurta ( sarısı üzerine )

  • 2 çorba kaşığı sıvıyağ

İç Malzemeleri:


  • 2 bağ ısırgan otu

  • 1 adet kuru soğan

  • Sıvıyağ

  • Tuz, pul biber

  • Rendelenmiş kaşar peyniri ( isteğe bağlı )

Yapışılı:

Ilık süt ve su yoğurmakabına alınır ve bir tatlı kaşığı kuru maya içinde eritilir. Ardından sıvıyağ, yumurta akı ve yavaş yavaş un ilavesiyle yumuşak bir hamur yoğrulur. ( Gerekirse un ilave edilebilir )

Hamurumuz bir süre mayalanması için dinlendirilir . Bu aşamada içimizi hazırlayabiliriz. Ben ısırgan otlu yaptım. Bunun için:

Sıvı yağda soğanı hafif sarartıp ardından ayıklanmış ve ince kıyılmış ısırgan otlarını ilave edip suyunu salıp çekinceye kadar pişirdim. ardından tuz ve diğer baharatları ilave ederek soğumaya bıraktım.

Mayalanan hamurumuz yumurta büyüklüğünde bezelere ayrılır her biri uzunlamasına merdaneyle açılır ortalarına iç harcımızdan konur, isteğe göre üzerine rendelenmiş kaşar serpilerek karşılıklı iki kenar ortada birleştirlmek suratiyle kapatılır ve ek yeri alta gelecek şekilde yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizilerek üzerine yumurta sarısı sürülür isteğe göre susam ve çörek otu serpilerek önceden ısıtılmış 200 der. fırında kızarıncaya kadar pişirilir.

Ayran eşliğinde servise sunulur.

Afiyet Olsun.



1 Temmuz 2011 Cuma

Kuru Kayısı Şerbeti ( Çir Şerbeti )

Aslında taze kayısıların mevsimi yavaş yavaş geldi ancak Lezzethanemde geçen yıldan kalma kuru kayısılar vardı... hani Anadoluda 'çir ' denilen, hoşaflık, sert kuru kayısılardan. Ben de yazın sıcak günlerinde serin serin içelim diye ev yapımı bir şerbet yapıyım dedim. Kuru kayısıdan bu kadar yoğun, nefis bir lezzet çıkacağını tahmin etmemiştim.

Malzemeler:
  • 2 avuç dolusu kuru kayısı ( çir )
  • 2 lt kadar su
  • 1, 5 su bardağı şeker
Yapılışı:

İlk olarak kuru kayısılarımızı bir süre soğuk suda bekleterek üzerindeki çöplerden arınmasını sağlıyoruz. Ardından süzüp iyice yıkayarak derin bir tencereye alıp üzerini örtecek kadar soğuk su ilavesi ile kaynamaya bırakıyoruz. Kayısılar tamamen yumuşayınca el blenderi yada çatal yardımıyla kayısıları tamamen ezip üzerine tekrar soğuk su ilavesi ile tekrar haşlamaya bırakıyoruz. Bu şekilde 10 dak. kaynadıktan sonra kayısı suyumuzu başka bir tencereye tel süzgeç ya da temiz bir tülbent yardımıyla süzüyoruz. ( geriye kalan püreyi isterseniz pastalarda, kurabiyelerde kullanabilirsiniz ) Tenceremizdeki kayısı suyumuza damak tadımıza göre şeker ilave ederek - ben 1,5 su bardağı kullandım - 10 dak. daha kaynatarak ocaktan alıyoruz. Ilıdıktan sonra buzdolabında soğutup servise sunabiliriz.

Afiyet Olsun.

21 Haziran 2011 Salı

PAZI SARMASI


Her ne kadar Asma Yaprağı sarması küçüklüğümden beri vazgeçilmezlerimden olsa da Pazının yumuşacık lezzeti çok hoşuma gidiyor. Genelde etli sarmasını yaparım ancak bu kez bolll acılı, bol bulgurlu olarak kendi damak tadımıza uygun bir tarif uyguladım ve tadına doyamadık.


Malzemeler:
  • 2 bağ pazı
  • 1,5 su bardağı bulgur
  • 2 adet kuru soğan ( Bir tanesi içine )
  • 1 çorba kaşığı biber salçası
  • 1 çorba kaşığı domates salçası
  • Bir tutam maydanoz
  • 1'er tatlı kaşığı pul biber, isot, kekik
  • Tuz, Sıvı yağ
  • 1 Çorba kaşığı tereyağ
Üzeri İçin: *1 tatlı kaşığı salça * Su

Yapılışı:

Pazıların sap kısımları kesilerek yıkanır ve kaynamakta olan suya batırılıp çıkartılarak hafif yumuşaması sağlanır. ( Sıcak suda bekletilmeyecek sadece batırıp çıkaracağız. )
Pazılarımız soğurken içimiz hazırlanır.

Kuru soğan minik doğranır, sıvı yağda hafif sarartılır ardından salçalar ilave edilerek kavrulur ve sonra bulgurumuz eklenerek karıştırılır ve 1 su bardağ kadar sıcak su ilave edilerek kısık ateşte bulgurlar demlendirilir. Suyunu çekince ocaktan alınarak tuz, baharatalar ve kıyılmış maydanoz ilave edilerek karıştırılır.
Pazı yaprağının bir tanesi alınır, damarlı kısmına baş parmağımızla bastırılarak yassılaştırılır ve 1 tatlı kaşığı iç konarak sarılır ve tabanına 1 adet yarım halka doğranmış kuru soğan serdiğimiz tenceremize dizilir. Yaprakların hepsi tamamlanınca üzerinden çok az sıvıyağ gezdirilir ve 1 çorba kaşığı tereyağ minik minik paylaştırılarak serpilir. En son 1 su bardağı sıcak suda ezilmiş salçalı su gezdirilerek üzerine porselen bir tabak ya da dolma taşı konarak kapağı kapatılır ve 30 dak. kadar pişrilir. ( Bu arada ara sıra suyu kontrol edilerek gerekirse ilave edilebilir )

Ben üzerine lezzet versin diye kurutulmuş domates dizdim varsa sizde kullanabilirsiniz.

Pişince arzuya göre sarımsaklı yoğurt eşliğinde ya da sade olarak ayran eşliğinde servise sunulur.

Afiyet Olsun.

10 Haziran 2011 Cuma

PARFE

Son bir iki senedir PARFE klasik yaz tatlımız oldu. Önceleri hazır dondurmaları sık sık alırdık ancak şimdi evde yaptığım parfe onların yerini aldı, hem soğuk bir yaşpasta gibi hem de dondurma gibi olması nedeniyle çok hoşumuza giden bir lezzet. Zaman zaman çeşitli meyve ya da kuru yemiş ilaveleriyle lezzetlendiriyorum bu kez sadesini tercih ettim.

Malzemeler:
  • 1 poşet krem şanti ( ikili paketlerin teki ya da tekli paket )
  • 1 su bardağı soğuk süt
  • 1 limon kabuğu rendesi
  • 1 pkt. piknik bisküvi
Yapılışı:

Toz krem şanti paketin üzerinde yazdığı gibi 1 su bardağı soğuk süt ile köpürtülerek çırpılır. İçine minik kırılmış bisküvi parçaları ve limon kabuğu endesi ilave edilerek karıştırılır. İstenilen bir kalıba tamamı ya da porsiyon halinde minik kaplara paylaştırılarak derin dondurucuda en az 2 saat dodurulduktan sonra istenilen soslarla ya da meyvelerle süslenerek servise sunulur.

Afiyet Olsun.,



17 Mayıs 2011 Salı

Kolay Gözleme ( Milföy Gözleme )


Belki de Dünyanın en pratik tarifini paylaşmak istiyorum. Bugüne kadar niye hiç denemedim diye üzüldüm. Çünkü gözlemeye bayılırım ama hep yapmaya üşenirim. Ama artık 2 dak. gözleme yapıyorum. Özellikle Pazar kahvaltılarımızda çok pratik bir alternatif oluyor. Acil bir misafir gelirse yine 2 dak. harika bir ikram oluyor özellikle tavsiye ederim.
Malzemeler:
•İstenilen miktarda milföy hamuru
•Sıvıyağ

Yapılışı:

Derin dondurucudan çıkarılarak bir süre çözdürülen milföy hamurları, ısıtılmış teflon tavada, önlü arkalı sıvıyağ ile yağlanarak kısık ateşte pişirilir. ( Bu kadar :) )

Ayran ya da çay ve kahvaltılıklar eşliğinde sunulur.

Afiyet Olsun.

PANKEK

Geçtiğimiz günlerde canım eşimin doğum günüydü :) ben de doğum günü pastamız olarak pankek hazırladım. Görüntüsü ve lezzeti ile hoş bir sürpriz oldu.
Malzmeler:
  • 1 adet yumurta
  • 1 su bardağı süt
  • 1/2 çay bardağı sıvıyağ
  • 1 çorba kaşığı kepekli un
  • 3 çorba kaşığı normal un
  • 3 çorba kaşığı toz şeker
  • 1 pkt. vanilya
  • 1 pkt. kabartma tozu
  • Pudra şekeri (üzerine serpmek için )
Krema için :
  • Hazır dolgu kreması toz karışımı
  • 3 çay bardağı süt
Karamel sos için:
3 çorba kaşığı şeker ve 1 çay kaşığı margarin teflon tavada yakmadan hafif kahverengi renk alana kadar çevrilir üzerine yarım çay bardağı su ilave edilerek şeker eriyip sos kıvamını alana kadar karıştırılarak pişirilir.

Yapılışı:

İlk olarak yumurta ve şeker köpürene kadar çırpılır ardından süt ve sıvıyağ ilave edilerek karıştırılır ve en son unlarımız, vanilya ve kabartma tozu eklenerek hafif çırpılır.
Isıtılmış ve ilk sefer için yağlanmış teflon tavaya yarım kepçe karışımdan dökülerek pankekler tek tek önlü arkalı pişirilir ve soğumaya bırakılır.
Paketin üzerindeki tarife göre hazırlanan krema, aralarına sürülmek kaydıyla üst üste 3 adet pankek dizilir en üstüne bir kaşık krema koyulur ancak yayılmaz. Kremanın üzerine nane yaprakları ve çilek dilimleri ile süslenir, üzerinden pudra şekeri serpilerek servise sunulur. Sunum aşamasında isteğe göre pankekin çevresi çeşitli soslarla süslenebilir. Ben kendi yaptığım karamel sos ile süslemeyi tercih ettim.

Afiyet Olsun.

Karnabahar Salatası

Karnabahar çok sevdiğim bir lezzet olmamasına rağmen sağlıklı beslenmek adına zaman zaman yiyorum. Yiyebilmek için de mümkün olduğunca lezzetlendirmeye çalışıyorum. Sarımsaklı yoğurt bu anlamda iyi bir yardımcı, bukez havuç ve nane de ilave ederk hoş bir tad yakaladım.
Malzemeler:
  • 1 adet küçük karnabahar
  • 2 adet havuç
  • 1 kase yoğurt
  • 2 diş sarımsak
  • Nane yaprakları
Yapışılı:
Çiçek çiçek ayrılan karnabahar ve dışı kazınmış ve parmak parmak doğramnış havuçlar, makarna gibi haşlanır. Sebzeler yumuşayınca süzülerek alınır ve servis tabağına dizilir havuçar halka halka dilimlenir.
Üzerine sarımsaklı yoğurt dökülür ve nane yapraklarıyla süslenerek servise sunulur.
Afiyet Olsun.


10 Mayıs 2011 Salı

AKDENİZ SALATA


Ben bazen salataları tek başına bir öğün olarak tüketiyorum. Özellikle öğle yemeğim çoğu zaman salata, ayran ve kepek bisküviden oluşur. Akşam yemeğimiz de yine salatasız asla olmaz.Yemeğin tamamlayıcısı olarak mutlaka soframızda yer alır yani Lezethanemizin vazgeçilmezlerindendir.
Akdeniz Salatayı da sık sık yaparız, aslında Akdeniz Salatada mutlaka peynir de bulunur ama ben peynir yemediğim için sadesini yaptım.

Malzemeler:
  • 1/2 Göbek Salata ( Iceberg )
  • 4 dal taze soğan
  • Bir tutam nane
  • Bir tutam maydanoz
  • 1 adet domates
  • 1 çorba kaşığı nar ekşisi
  • Zeytinyağ
  • Tuz
  • Süslemek için zeytin
Yapılışı:
Göbek salata ( ıceberg ) ve taze soğanlar ince dilimlenir, maydanoz, nane kıyılır, domatesler küp küp doğranır. Nar ekşisi, zeytinyağ, tuz ve limon suyu ilavesiyle harmanlanır ve zeytin taneleriyle süsleneek servise sunulur.
Arzu ederseniz üzerine küp küp doğranmış peynir de ilave edebilirsiniz.

Göbek Salata ( Iceberg ) malesef bazen böcekli olabiliyor, biraz zahmetli olsa da en güvenilir temizleme yöntemi yapak yaprak ayırıp sudan geçirdikten sonra sirkeli suda bekletmektir.

AfiyetOlsun.



9 Mayıs 2011 Pazartesi

KURU BAKLAVA ( Milföy Hamuru İle )

  
Hem çokkk pratik hem de ağızda dağılan nefis bir lezzeti paylaşmak istiyorum. Canınız tatlı bir şeyler çektiğinde ya da acil misafiriniz geleceği zaman çabucak hazırlanabilecek ama damaklarda iz bırakan çok hoş bir ikramlık. Özellikle denemenizi tavsiye ederim.

Malzemeler:
  • 10 adet milföy hamuru
  • 1 çay bardağı çekilmiş ceviz içi
  • 1 çay bardağı toz şeker
  • 1 çay bardağı susam ( isteğe bağlı )
  • 1 tatlı kaşığı tarçın
  • 1 kase nişasta ( açmak için )
Yapılışı:
Dondurucudan çıkararak çözdürdüğümüz milföy hamurlarını bol nişasta serperek merdaneyle mümkün olduğu kadar genişletmeye ve inceltmeye çalışıyoruz. ( Bir  milföy hamuru yaklaşık bir A4 kağıt büyüklüğünde genişleyebiliyor. )
Bir kasede toz şeker, susam, ceviz içi ve tarçını karıştırıyoruz ve bu karışımı ince açtığımız milföy hamuruna serperek yayıyoruz ve bastırmadan rulo yapakak sarıyoruz. Daha sonra bu ruloyu ortadan ikiye kesiyor ve her bir parçayı iki ucundan hafifçe ortaya doğru büzüyoruz.
Bütün milföylere aynı işlemi yaparak yağlı kağıt serilmiş tepsie dizerek önceden ısıtılmış 200 der fırında kızarana kadar pişiriyouz.
Fırından çıkınca iyice soğuduktan sonra servise sunuyoruz. ( ancak soğuduktan sonra gevrek ve ağızda dağılan bir lezzet elde edebiliyoruz. )
Arzu ederseniz üzerine pudra şekeri de serpebilirsiniz.

Afiyet Olsun.

16 Nisan 2011 Cumartesi

Doğal Ekmek

Bu minik ekmekçikleri pazar kahvaltımız için yaptım. Evde miss gibi, sıcacık ekmekler yapmayı çok seviyorum. Daha önce çeşitli ekmekler yapmıştım ancak bu en doğal ve katkısız olanı sadece un, su, tuz, maya kullandım.

Malzemeler:
  • 4 su bardağı un
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 1 çorba kaşığı kuru maya
  • Su

Yapılışı:
ilk olarak mayamızı 1 çay bardağı kadar ılık suda eritiyoruz. ( Mayamızı eritirsek hamurun mayalanması hızlanır ve maya hamura eşit yayılır. )
Un ve tuz karıştırılarak ortası havuz gibi açılır, eritilmiş maya ve yavaş yavaş su ilavesi ile çok yumuşak olmayan bir hamur yoğrulur.
Hamurumuzun üzeri nemli bir bezle örtülerek sıcak bir ortamda 1 saat kadar mayalanması beklenir. Mayalanan hamurumuz 8 minik bezeye ayrılır ve her bir beze pürüzsüz bir şekilde yuvarlanarak yağlı kağıt serilmiş tepsiye aralıklı olarak dizilir. Tekrar üzeri örtülerek yarım saat kadar mayalandırılıp fırına sürüleceği zaman üzerine bıçakla çizikler atılıp hafif un serpilerek 200 der. ısıtılmış fırında kızarana kadar pişirilir.

Afiyet Olsun.

13 Nisan 2011 Çarşamba

Malatya Tepsi Kebabı

Doğu illerimizde ve özellikle de Malatya'da mahalle fırınlarında pişirilen tepsi yemekleri çok meşhur. Hafta sonları herkesin elinde bir tepsi mahalle fırınında sıra bekler. Özellikle yaz aylarında, mevsim sebzeleri ile hazırlanan Tepsi Kebabı fırına verilir,odun ateşinde ağır ağır pişen bu lezzetin tadına doyum olmaz.


Malzemeler evdeki et ve sebze cinsine göre değişir ancak patlıcan, domates ve biber olmazsa olmazıdır. Bununla birlikte tavuk eti, kuzu eti, patates, kabak gibi malzemeler zevke ve imkanlara göre değişebilir. Tepsi kebabı,misafiriniz geleceği zaman 10 dak. içersinde hazırlanabilecek çok basit bir yemek ama lezzeti ile damaklarda unutulmaz tatlar bırakacak kadar da hoş bir ikramlık. Yemeğiniz fırında pişerkende rahatlıkla pilav, salata ve ayranınızı hazırlayarak çok kısa sürede tam bir menü oluşturulabilir.


Malzemeler:
  • 2 adet tavuk göğüsü ( ya da 250 gr. kuzu eti )
  • 3 adet patlıcan
  • 1 adet kabak
  • 2 adet patates
  • 1 adet kuru soğan
  • 3 adet sivri biber
  • 2 adet domates
  • 4 - 5 diş sarımsak
  • 1 tatlı kaşığı biber salçası
  • Tuz, kekik, pul biber
  • Sıvıyağ

Yapılışı:

Derince bir kapta kuşbaşı doğranmış tavuk eti ve yine et ile aynı boyda dilimlenmiş sebzelerimiz. Minik doğranmış kuru soğan, iri kıyılmış sarımsaklar, tuz, pul biber, kekik ve bir miktar sıvıyağ ilavesi ile harmanlanarak fırın tepsisine düzenli bir şekilde döşenir. Mümkünse mahallenizdeki fırınlarda ya da evdeki normal fırınımızda 1 saat pişirilir. ( Ev fırınında pişrirken suyunu kontrol edip ara sıra su ekleyebilirsiniz ancak normalde gerek kalmıyor domates ve sebzelerin kendi suyu yeterli oluyor. )

Lavaş ekm eği ve ayran eşliğinde servise sunulur.

Afiyet Olsun.


7 Nisan 2011 Perşembe

BAKLAVA


Yapımının çok zor olduğunu ve uzmanlık gerektirdiğini düşündüğüm için gerçekten de baklava yaptığıma inanamıyorum. Hani herkes yaparda hepsi yenir mi bilmem ama ilk kez baklava yapan biri olarak benim baklavam gerçekten de muhteşemdi. Katları tek tek açıldı ve pufff diye kabardı:)) Şerbetini verince de cossss diye ses çıktı, tadı da damaklarımızda kaldı yani beş duyuya hitap etme sınavını başarıyla geçmiş durumdayım.


Üstelik benim gibi kocamannn... yufkalar açamayanların bile yapabileceği son derece basit bir yöntemle.



Malzemeler:


  • 1 adet yumurta

  • 1 çay bardağı yoğurt

  • 1 çay bardağı sıvı yağ

  • 1 çorba kaşığı sirke

  • Bir fiske tuz

  • 1/2 pkt kabartma tozu

  • Aldığı kadar un

  • 1 su bardağı ceviz içi

  • 1- 1,5 su bardağı nişasta ( açmak için )

  • 125 gr tereyağ ya da margarin

Şerbeti için



  • 2 su bardağı şeker

  • 2 su bardağı su

  • 2- 3 damla limon suyu

Yapılışı:


İlk olarak su ve şeker ocağa alınarak sşerbeti hazırlanır. Şerbet kaynamaya başlayınca 20 dak. kapağı açık olarak, kısık ateşte kaynatılması yeterlidir. (Son 5 dak. girince limon suyu ilave edilir.)


Sıvıyağ, yoğurt, yumurta, sirke ve tuz karıştırılır ardından un ve kabartma tozu yavaş yavaş ilave edilerek kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde edilir. Hamur 40 eşit minik parçaya ayrılarak dinlenmeye bırakılır.


Dinlenen minik bezeler çay fincanı tabağı büyüklüğünde açılır ve aralarına nişasta serpilerek 10'arlı gruplar halinde üst üste dizilir. Üst üste dizili ilk 10 lu grup tepsi büyüklüğünde açılır ve tepsiye serilir üzerine ceviz serpilir. Daha sonra diğer onlu gruplara aynı işlem yapılır ve toplam 4 adet 10'ar kat aralarına ceviz serperek tepsiye serilir.


En son istenilen şekilde dilimlenir ve eritilmiş sıcak margarin her tarafına gelecek şekilde üzerinden gezdirilerek önceden ısıtılmış 180 der. fırında altı ve üstü iyice kızarana kadar pişirilir.


Fırından çıkan sıcak tatlıya soğuk şerbet dökülür ve şerbetini çekmesi için en az 30 dak. beklendikten sonra servise sunulur.


Afiyet Olsun.



24 Mart 2011 Perşembe

Kuru Fasulyeli Mozaik Pasta

Piyaz yapmak için haşladığım kuru fasulyeler biraz fazla haşlanınca dağılmıştı. Tabii atmaya asla kıyamazdım nasıl değerlendiririm diye düşünürken aklıma çeşit çeşit yaptığım sağlıklı mozaik pastalar geldi ve ' yaşasın bir çeşit daha çıktı ' diye fasulyelerin dağıldığına sevindim bile.
Sonuçta ortaya çıkan lezzet adeta kestane ezmesi gibiydi kestaneye bayılırım dolayısıyla Kuru Fasulyeli Mozaik pastamın da tadına doyamadım.
Malzemeler:
  • 1 su bardağı haşlanmış kuru fasulye
  • 2 çorba kaşığı şeker
  • 2 çorba kaşığı pekmez
  • 1 pkt. piknik bisküvi
  • 1 çay kaşığı tarçın ( isteğe bağlı )
Yapılışı:
İyice yumuşayacak şekilde haşlanmış olan kuru fasulyeler ezilerek ( robottan da çekilebilir ) toz şeker, pekmez, tarçın ve yarım çay bardağı su ilavesiyle ocakta suyunu çekene kadar karıştırılarak pişirilir ardından iri kırılmış bisküvi parçaları ilave edilerek yoğrulur, elde edilen harç bir kalıba yada streç folyoya alınarak istenildiği gibi şekillendiriip buzluğa alınır ve soğuduktan sonra dilimlenerek servise sunulur.
Arzuya göre kırılmış ceviz, fındık, fıstık gibi kuruyemişler de ilave edilebilir.
Afiyet Olsun.

Kömbe ( Mercimekli )

Ben çok küçükken Rahmetli babannem kömbe yaparmış ismini çok duydum ama yediğimi hiç hatırlamıyorum. İlk evlendiğim yıllardı.. bir komşumuz kapıyı çaldı... elinde bir tepsi... tepside birer dilim börek konmuş tabaklar... 'Hızır Lokması' diyerek komşulara dağıtıyordu. Hızır Lokmasını bilirim de tabaktakinin ne olduğunu anlamadım ama yiyince tadına doyamadım, hani utanmasam gidip birdaha isteyecektim :) Sonra ne olduğunu sorunca Kömbe olduğunu söyledi. Aradan uzun yıllar geçti ben bir türlü deneyemedim. Dün hadi bir kömbe yapıyım dedim mercimeğin yakışacağını düşünerek harcını mercimekli yaptım, gerçekten de muhteşem bir lezzet.
Malzemeler:
  • 2 su bardağı un
  • 1 su bardağı su
  • 1 su bardağı süt
  • 2 çorba kaşığı sıvıyağ
  • 1 tatlı kaşığı kuru maya
  • 1 çay kaşığı tuz
  • 1 çay kaşığı şeker
  • 3 çorba kaşığı tereyağ ( hamuru açarken aralara sürülecek )

İç malzemeleri:

  • 1 su bardağı haşlanmışmercimek
  • 1 adet kuru soğan
  • Bir tutam maydonoz
  • Kekik, pul biber, tuz
  • Sıvı yağ

Yapılışı:

Un ve tuz kaıştırılarak ortası havuz gibi açılır ve ortasına ılık süt, su, kuru maya, sıvıyağ ve şeker ilave edilerek karıştırılır ve yumuşak bir hamur elde edilir.( Duruma göre süt ya da un ilavesi yapılabilir. )

Diğer tarafta kuru soğan minik doğranır ve sıvıyağda hafif sotelenir ardından haşlanmış mercimek ilave edilir ve kurutmadan kavrulur en son kıyılmış maydonoz, tuz ve baharatlar serpilerek karıştırılır ve ocaktan alınır.

Mayalanan hamurumuz 6 eşit parçaya bölünür her bir parça servis tabağı büyüklüğünde açılır. (Bezelerin 3 tanesi alta - 3 tanesi üste gelecek şekilde hazırlanacak )

İlk üç için bezeler tek tek servis tabağı büyüklüğünde açılır ve eritilmiş tereyağ ile hertarafı yağlanır. İki tanesi kare olacak şekilde yine aralarına tereyağ sürülerek katlanır ve 3. açtığımızı katlamadan onun ortasına üst üste konur ve kenarda kalan hamurlar katlanarak üzerine kapatılır. Elde ettiğimiz kalın ve katkat hamur tepsimiz büyüklüğünde açılır ve yağlanmış tepsiye yayılır üzerine hazırlanan mercimekli iç yayılır.

Geriye kalan diğer 3 hamur parçasına da aynı işlem uygulanıp mercimeklerin üzerine yayılır ve 10 dak. kadar dinlendirilip üzerine yumurta sarısı sürülüp dilimlenerek 200 der ısıtılmış fırında kızarana kadar pişirilir.

Kömbe ayran ya da çay eşliğinde nefis olur.

Afiyet Olsun.


16 Mart 2011 Çarşamba

Karnabahar Sote

Aslında karnabahar pek sevdiğim bir sebze değil ancak sağlıklı beslenmek adına zaman zaman yemeğe çalışıyorum. Son zamanlarda yeni bir yöntem buldum son derece pratik, lezzetli ve hafif. Hatta bu tarz pişmiş bir karhabaharı özel olarak sık sık yapıyorum bile diyebilirim.
Malzemeler:
  • 1 adet karnabahar
  • 1 çorba kaşığı zeytinyağ
  • Tuz, kekik, pul biber
Üzeri için : Yoğurt, sarımsak
Yapılşı:
Çiçek çiçek parçalara ayırıdğımız karnabaharları yumuşayana kadar haşlayıp süzüyoruz. Ardından teflon tavaya 1 çorba kaşığı zeytinyağ ile karnabaharları 1 -2 dak. soteliyoruz. En son tuz, kekik ve pul biber serperek karıştırıp ocaktan alıyoruz.
Servis tabağına aldığımız karnabahar soteyi, üzerine sarımsaklı yoğurt gezdirerek sunuyoruz.
Afiyet Olsun.

7 Mart 2011 Pazartesi

Havuçlu Mozaik Pasta

Geçenlerde sizlerle de paylaştığım İncirli Mozaik Pastam çok tutulunca bu kez de favori hammaddem Havucu kullanarak Havuçlu Mozaik Pasta yaptım. Sizler de çayın yanında atıştırmalık birşeyler arayanlardansanız, sağlıklı bir alternatif olabilir.

Malzemeler:
  • 4 adet iri havuç
  • 4 çorba kaşığı şeker
  • 2 çorba kaşığı pekmez ( isteğe bağlı )
  • 1 çorba kaşığı tereyağ ( ya da margarin )
  • 1 çorba kaşığı kakao
  • 2 pkt. petibör bisküvi
  • 1 çay kaşığı tarçın
Yapılışı:
Dışları kazınan havuçlar rendelenerek toz şeker ve 1 çay bardağı su ilavesiye suyunu bırakıp çekinceye kadar pişrilir. Ardından margarin, kakao, pekmez, tarçın eklenerek karıştırlır ve ocaktan alınarak iri parçalara bölünmüş petibör bisküviler ilave edilerek hamurumsu bir harç oluşturulur.
Bu karışım istenilen bir kalıba ya da streç folyo üzerine alınarak şekillendirilip buzdolabının derindondurucu bölümünde soğuması sağlanır.
Dilimlenerek çay ya da meyve suyu eşliğinde servise sunulur.
Afiyet Olsun.

17 Şubat 2011 Perşembe

ETLİ YAPRAK SARMASI

Hani sorsalar favori yemeğin hangisidir, en güzel hangi yemeği yaparsınız diye, Etli Yaprak Sarması derim. Galiba işin sırrı uğraşmakta ve doğru malzeme seçimimde. Kendi damak tadıma uygun baharatlar, hakiki biber salçası, azıcık nar ekşisi ve üzerine teryağlı sosumla nefis oluyor :)
Malzemeler:
  • 500 gr. asma yaprağı ( salamura )
  • 1,5 çay bardağı bulgur
  • 1 çay bardağı pirinç
  • 500 gr. orta yağlı kıyma
  • 2 adet kuru soğan
  • 1 çorba kaşığı domates salçası
  • 1 çorba kaşığı biber salçası
  • 1 çorba kaşığı nar ekşisi
  • 3 - 4 diş sarımsak
  • Kekik, pulbiber, tuz, karabiber, kuru nane
  • Bir tutam maydanoz

Sosu için : Dolmamızı pişirirken üzerine gezdirmek için 2 çorba kaşığı tereyağında 1 çorba kaşığı domates salçası kavrulur ve 2 su bardağı sıcak su ilavesi ile sos hazırlanır.

Yapılışı:

Salamura yapraklarımız önce sıcak suda daha sonra sık sık suyunu değiştirmek suretiyle soğuk suda 1 saat kadar bekletilerek tuzunu bırakması sağlanır.

Bu arada kıyma, yıkanmış pirinç ve bulgur, rendelenmiş kuru soğan ve sarımsak, kıyılmış maydanoz, salçalar ve tüm baharatlar, tuz, nar ekşisi eklenerek özlü bir iç harç oluşturulur.

Tuzu giden yapraklar sudan süzülerek alınır ve sap kısımları koparılarak tencerenin tabanına dizilir yaprak kısımları ise ortalarına birer tatlı kaşğı kadar iç konarak küçük kareler şerlinde katlanarak düzgün sıra halinde sapların üzerine dizilir. ( Etli yaprak zeytinyağlı da olduğu gibi ince kalem gibi sarılmaz küçük, kısa ve tombik sarılır. )

En son üzerlerine ısıya dayanıklı porselen bir tabak ya da dolma taşı kapatılarak hazırladığımız tereyağlı, salçalı sos üzerinden gezdirilerek pişirilmeye bırakılır. Ocağın en küçük bölümünde en kısık ateşte arasıra suyu kontrol edilerek 2 saat kadar pişirilir.

Yemeğimiz servise sunulurken arzuya göre sade olarak ya da üzerine sarımsaklı yoğurt ve yağda yakılmış toz biber gezdirilerek ikram edilebilir.

Afiyet Olsun.