30 Kasım 2008 Pazar

Mercimek Çorbası

Malzemeler:
  • 1 çay fincanı kırmızı mercimek
  • 1 adet kuru soğan
  • 1 adet havuç
  • 1 lt su ya da tavuk suyu
  • tuz
  • sıvı yağ

Sos için:

  • 1 çorba kaşığı salça
  • 2 çorba kaşığı sıvı yağ

Yapılışı:

Düdüklü tenceremize sıvı yağımızı, doğradığımız soğanlarımızı ve rendelediğimiz havucu koyarak pembeleşene kadar kavuruyoruz. Ardından ayıklayıp iyice yıkadığımız kırmızı mercimeklerimizi de ilave ediyor ve 1- 2 dak. daha karıştırıyoruz. Sonra 1 lt kadar sıcak su ya da tavuk suyunu da ekleyerek düdüklümüzüzn kapağını kapatıyor ve 15 dak. pişiriyoruz. Pişince çorbamızı el blendırından geçiriyor ve pürüzsüz bir hal almasını sağlıyoruz. En son üzerine 2 yemek kaşığı sıvı yağda kavurduğumuz 1 yemek kaşığı salçamızı sos yaparak döküyor ve çorbamızın her yerine sos yayılana kadar karıştırıyoruz.

Afiyet Olsun.

TUZDA TAVUK



Bu değişik lezzeti, seneler önce, Hatay Reyhanlı'da tadmıştım. Orada bu Tavuğu yapan çok meşhur bir yer var. Şimdiye kadar hiç evde yapılabileceği aklıma gelmemişti, geçenlerde bir tv programında, tuzda balık olarak, ev ortamında yapıldığını görünce ben de tavuğumu yapıyım dedim. İyi ki de denemişim nefffiiiiiiisssss oldu.

Malzemeler:
  • 1 adet orta boy tavuk
  • 1 paket kaya tuzu ( 2 kg )
  • 2 adet yumurta akı
  • su
Sos için:
  • 3 çorba kaşığı zeytinyağ
  • 1 tatlı kaşığı biber salçası
  • 1 çorba kaşığı süt
  • 3-4 diş sarımsak
  • kekik
  • tuz
Yapılışı:

İlk olarak zeytinyağ, biber salçası, süt, ezilmiş sarımsak, kekik ve tuz karışımından elde ettiğimiz sosumuzu temizlediğimiz tavuğumuzun içi dahil heryerine sürüyoruz ve sosladığımız tavuğumuzu en az yarım saat bekletiyoruz. ( Ben bu işlemi birgün önce akşamdan yaptım yani benim tavuğum yaklaşık yarım gün buzdolabında bekledi . Ancak bu şart değil.)

Diğer tarafta 1 paket kaya tuzumuzu derin bir kaba boşaltarak içine 2 adet yumurta akını ekliyor ve yavaş yavaş çok az su ilave ederek yoğuruyor ve bir hamur kıvamı elde edince tuzumuzun bir bölümünü pişirme kabımızın tabanına, tavuğumuzun altına gelecek bölüme 1 cm kalınlığında döşüyoruz. Sonra sosladığımız tavuğu üzerine koyup geri kalan tuzumuzu hiçbir yerden hava almıyacak sekilde tavuğumuzun üzerine sıkıca sıvıyoruz.



Tavuğumuzu tamamen kapladığımızdan emin olunca önceden ısıtılmış 200 derece fırında tam 2 saat pişiriyouz.

2 saat pişirdiğimiz tavuğumuzu fırından çıkarıyor tuz tabakasını kırarak sıcak sıcak servis yapıyoruz.

Afiyet Olsun.






24 Kasım 2008 Pazartesi

Bacaklı (Kesme) Çorba

Aslında Kesme Çorba ya da Erişte Çorbası da denen bu geleneksel lezzetimize ben, küçüklüğümden ben, içindeki uzun eriştelerden dolayı Bacaklı Çorba derim. Soğuk kış günlerinde içinizi ısıtacak olan bu çorbayı ben şöyle yapıyorum.

Malzemeler:
  • 1 su bardağı yeşil mercimek
  • 1 Avuç dolusu erişte
  • 1 Adet kuru soğan
  • 3 Çorba kaşığı sıvı yağ
  • 1 Çorba kaşığı salça
  • 1 Çorba kaşığı kuru nane
Yapılışı:
İlk olarak 1 su bardağı yeşil mercimeğimizi 10- 15 dak. suda bekleterek hem siyah suyunun gitmesini sağlıyor hem de gaz yapmasını önlüyoruz. Ardından süzüp iyice yıkadıktan sonra tenceremize alıyor ve üzerine yaklaşık 1,5 lt su ilave edip mercimeklerimiz yumuşayıncaya kadar pişiriyoruz. Yumuşayınca içine ev kesimi eriştelerimizi ve beraberinde tuzumuzu ilave ediyor ve haşlamaya devam ediyoruz. Diğer tarafta orta boy bir adet kuru soğanımızı çok küçük olarak doğruyor ve sıvı yağda soteliyoruz ardından 1 çorba kaşığı salçamızıda ekliyerek kavuruyor ve içine 1 çorba kaşığı dolusu kuru nanemizi de ilave ederek nanelerimizi de kavurduktan sonra bu karışımımızı kaynamakta olan çorbamızın üzerine döküyoruz ve bir iki kez karıştırarak ocağımızı kapatıyor ve çorbamızı dinlenmeye bırakıyoruz.
Afiyet Olsun.

22 Kasım 2008 Cumartesi

Lavanta Kesesi




Bu şirin kesecikleri 2001 yılında canım eşimle evlenirken kendim yaptım.

Nikahımıza gelip o mutlu günümüzde bizimle olan dostlarımıza kendi el emeğim, göz nurum hediyeler sunmak istedim ve hem geleneksel hem de kalıcı olduğunu düşündüğüm bu şirin Lavanta Keseciklerini hazırladım.

Sizler de toplu davetlerinizde (düğün, nişan, nikah, mevlüt...vb.) kalıcı hediyeler sunmak istiyorsanız kendi hediyelerinizi kendiniz hazırlıyabilirsiniz. Böylece hem sizin ürününüz olur hem de ekonomik.



18 Kasım 2008 Salı

Fesleğenli Domates Sos


Bu mükemmel sos hem et ve balık yemeklerinizin lezzetini artırmak ve görünümünü zenginleştirmek için kullanabileceğiniz hem de başlıbaşına kahvaltı sofralarınızda tüketebileceğimiz nefis bir lezzet.

Malzemeler:
  • 4 adet domates
  • 4 -5 diş sarımsak
  • 1çorba kaşığı zeytinyağı
  • 1 çorba kaşığı biber salçası
  • 1 çorba kaşığı acılı ketçap
  • 1 adet kesme şeker
  • 1 çay kaşığı kurutulmuş fesleğen
  • 1 çay kaşığı kekik
  • Tuz
Yapılışı:
Isıttığımız 1 çorba kaşığı zeytinyağımızın içine rendelediğimiz ya da dövecek yardımıyla ezdiğimiz sarımsaklarımızı ilave edip yakmadan soteliyoruz. Ardından bir çorba kaşığı biber salçamızı da ekleyerek biraz kavuruyoruz. Sonra bu malzemelerimize rendelediğimiz domates lerimizi ve 1 adet kesme şekerimizi de ekleyerek domateslerimiz suyunu çekene kadar pişiriyoruz. Domatesler suyunu çekince ocağı kapatıp 1 çorba kaşığı acılı ketçabımızı, 1 çay kaşığı kuru fesleğenimizi, 1 çay kaşığı kekiğimizi ve damak tadımıza göre tuzumuzu ilave ederek karıştırıyoruz.
İster sıcak istersek de soğuk olarak tüketebiliriz.
( Not: Sosumuzu hazırlarken kuru fesleğen yerine 4- 5 dal taze fesleğen yaprağı da kulanabiliriz.)
Afiyet Olsun

SÜTLAÇ







Gelenekel sütlü tatlılarımız içinde en sadesi, en Anadolu kokanı ve en bilineni Sütlaçtır. Küçükken hep babannemin yaptıklarını yerdim ve bu tatlının çok zor ve zahmetli olduğunu düşünürdüm. Oysa ne kadar da basitmiş yeterki kıvamını bilelim.


Ben nasıl mı yaptım? İşte tarifim

Malzemeler:
  • 1 lt süt
  • 1 su bardağı şeker
  • 1 çay bardağı pirinç
  • 1 çorba kaşığı nişasta ( buğday ya da mısır nişastası )
  • 1 paket vanilya
Yapılışı:

Pişirme tenceremize önce 1 lt. sütümüzü döküyoruz ve içine ayıklayıp yıkadığımız 1 çay bardağı pirincimizi ilave edip kaynayana kadar sürekli karıştırıyoruz. Kaynamaya başladıktan sonra orta ateşte pişmeye bırakıyoruz. Pirinçlerimiz iyice yumuşayınca 1 su bardağı toz şekerimizi ilave edip karıştırıyoruz ve pirinçlerimiz tam kıvamına gelice içine çok az su ile ezdiğimiz nişastamızı da ekleyerek hızla karıştırıyoruz. Tatlımız ince puding kıvamına gelince ocağımızı kapatıp 1 paket vanilyamızı ilave ederek karıştırıyoruz. Sonra fırınlıyacak olduklarımızı ısıya dayanıklı kaselere ( güveç, mini borcam...vs. ) sade ikram edeceklerimizi ise normal kaselere paylaştırıyoruz.
Fırınlayacağımız sütlaçlarımızı 5-6 dk. kaymak tutmasını bekledikten sonra kaselerimizi bir fırın tepsisine diziyoruz ve tepsimize kaselerin yarısına gelecek kadar soğuk su ilave ediyoruz. Ardından tepsimizi, ızgara ayarına getirdiğimiz fırına sürüyor ve üzerleri kızarana kadar pişiriyoruz.
(Not: Fırınımızın ızgara ayarı yoksa sadece üstü açabiliriz ya da alt üst eşit yanan fırın ise tepsimize su koyduğumuz için sorun olmayacaktır.)

Fırın sütlaçlarımızın zaten muhteşem, iştah açıcı bir görüntüsü oluyor. Sade olan sütlaçlarımızı ise toz tarçın ile süslüyerek ikram edebiliriz.

Afiyet Olsun



16 Kasım 2008 Pazar

SARIMSAK SOSLU ÇUPRA


Haftasonu annemler bizi balık yemeye davet etti ama balıkları benim pişirmemi istediler. Ben de eşimden öğrendiğim ve balığa çok çok yakıştığını düşündüğüm sarımsaklı sosumu hazırlayarak balıklarımı yapmaya başladım.

Malzemeler:
  • 4 adet Çupra ( Kişi sayısına göre adet değişebilir.)
  • 1 yemek kaşığı sıvı yağ
  • 4 adet defne yaprağı
Sosu İçin:
  • 5 - 6 diş sarımsak
  • 1 Tatlı kaşığı biber salçası
  • 1 Çay kaşığı kekik
  • 2 yemek kaşığı zeytinyağı (mutlaka zeytinyağı olacak)
  • 1/4 Limon suyu
Yapılışı:
Sarımsaklarımıza bir fiske tuz ilave edip dövecek yardımıyla ezdikten sonra içine biber salçası, kekik, 2 yemek kaşığı zeytinyağı ve 1/4 limon suyumuzu da ekleyerek iyice karıştırıyoruz.
Ardından bu nefis kokulu sosumuzu, ayıklandıktan sonra yıkayıp süzdürdüğümüz Çupralarımızın önce iç kısımlarına ve sonra önlü arkalı tüm yüzeylerine fırçayla sürüyoruz daha sonra Çupralarımızın içine birer adet defne yaprağı koyup, damak tadımıza göre biraz da tuz serperek 5- 10 dakika dinlendiriyoruz.
Ardından dinlenen ve sosunu iyice çeken balıklarımızı 1 yemek kaşığı sıvı yağ koyup ısıttığımız teflon tavada önlü arkalı çevirerek güzelce kızartıktan sonra yanında yeşillik, limon ve chery domatesle süsleyerek servis yapıyoruz.

Bu nefis kokulu ve muhteşem lezzetli balığı denemenizi tavsiye ederim.
Afiyet Olsun.

15 Kasım 2008 Cumartesi

MANTAR ÇORBASI


Veee İşteeee İlk tarifimle Karşınızdayımmmm......

Malzemeler:
  • Yarım kg mantar
  • 1 küçük kuru soğan
  • 1 çorba kaşığı un
  • 1 su bardağı süt
  • 2 çrba kaşığı sıvı yağ
Süslemek için:

  • 2 çorba kaşığı sıvı yağ
  • 1 tatlı kaşığı pul biber
Yapılışı:
İlk olarak mantarlarımızı yıkıyoruz ve küçük olanlarını bölmeden, büyüklerini ise ikiye bölerek ince ince dilimliyoruz. Dilimlenmiş mantarlarımızı haşlamak üzere bir tencereye alıp üzerine yetecek kadar su ve mantarlarımızın kararmasını önlemek için 5- 6 damla limon suyu damlatıyoruz ve çok az da tuz ilave ederek 5 dk. haşlamaya bırakıyoruz.
Diğer tarafta soğanımızı rendenin küçük bölümüyle rendeliyoruz ve 2 çorba kaşığ sıvı yağda suyu gidene kadar soteliyoruz ve ardından 1 yemek kaşığı unumuzu da ilave ederek unun çiğsi kokusu gidene kadar kavuruyoruz. Sonra üzerine yaklaşık 1 lt soğuk su ekleyip unun topaklanmasını önlemek için çırpma teliyle hızla karıştırıyoruz. Suyumuz kaynadıktan sonra yaklaşık 5 dk. haşladığımız mantarlaımızı süzerek ilave edip 15 - 20 dk. kadar pişiriyoruz. Çorbamızın pişmesine 1-2 dk kala sütümüzü ilave edip bir taşım kaynatıp ocağımızı kapatıyoruz.
Hazır olan çorbamızın üzerini yağda kavrulmuş pul biberimizle süsleyerek servis yapıyoruz.
Önemli not: Çorbamızın suyunu ilave ederken pişmesine yakın ekliyceğimiz 1 su bardağı sütü de göz önünde bulunduralım ve sütümüzü ilave ettikten sonra sadece bir taşım kaynatalım aksi halde çorbamız köpürür ve kötü bir görünüm oluşur.
Sevgilerimle, Afiyet Olsun.





12 Kasım 2008 Çarşamba


Sayfam Henüz Yapım Aşamasında
En kısa zamanda
En lezzetli tariflerimle LezzetHanemde görüşmek üzere

11 Kasım 2008 Salı

Merhabalar,

LezzetHaneme hoşgeldiniz, sefalar getirdiniz.
Yemek yapmayı ve (maalesef !!!!!!) yemeyi çok sevmem beni lezzetli yemekler yapmaya yönelti. Bu doğrultuda mutfağımı bir lezzet atölyesine ya da benim tabirimle bir LezzetHaneye dönüştürmeye karar verdim.

Yiyecek İçecek Sektöründe olan eşimin de yemeklerimi beğenerek desteklemesi tariflerimi sizlerle paylaşmam konusunda beni cesaretlendirdi.

Bugüne kadar LezzetHanemde pişirdiğim, yakınlarım ve özellikle ailem tarafından beğenilen gerek geleneksel ve gerekse de pratik tariflerimi sizlerle paylaşmak niyetindeyim.

Umarım sizler de beğenirsiniz.